بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
ٱلَّذِينَ جَعَلُواْ ٱلْقُرْءَانَ عِضِينَ ﴿٩١﴾
Onlar ki, Kur'an'ın ayetleri arasında da ayırım gözettiler.
فَوَرَبِّكَ لَنَسْـَٔلَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ ﴿٩٢﴾
Rabbin hakkı için, onların tümünü kesinlikle sorguya çekeceğiz.
عَمَّا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ﴿٩٣﴾
Yaptıkları işler konusunda.
فَٱصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ ٱلْمُشْرِكِينَ ﴿٩٤﴾
Sana buyurulanı açıktan açığa bildir. Ve müşriklere aldırış etme.
إِنَّا كَفَيْنَٰكَ ٱلْمُسْتَهْزِءِينَ ﴿٩٥﴾
O istihzacılara karşı muhakkak ki biz sana yeteriz.
ٱلَّذِينَ يَجْعَلُونَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ ﴿٩٦﴾
Onlar ki Allah’la beraber başka bir tanrı tanırlar. Onlar yakında bileceklerdir.
وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ ﴿٩٧﴾
Andolsun ki onların dediklerinden göğsünün daraldığını biliyoruz.
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُن مِّنَ ٱلسَّٰجِدِينَ ﴿٩٨﴾
Sen hemen Rabbini hamd ile tesbih et. Ve secde edenlerden ol.
وَٱعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأْتِيَكَ ٱلْيَقِينُ ﴿٩٩﴾
Ve sana «yakîn» gelinceye kadar Rabbine ibadet et.