043 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

۞ وَلَمَّا ضُرِبَ ٱبۡنُ مَرۡيَمَ مَثَلًا إِذَا قَوۡمُكَ مِنۡهُ يَصِدُّونَ ٥٧

Ve vaktâ ki Meryem’in oğlu bir mesel olarak ortaya atıldı, derhâl kavmin ondan çığrıştılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَقَالُوٓاْ ءَأَٰلِهَتُنَا خَيۡرٌ أَمۡ هُوَۚ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلَۢاۚ بَلۡ هُمۡ قَوۡمٌ خَصِمُونَ ٥٨

“Ya!” dediler, “bizim ilâhlarımız mı hayırlı, yoksa o mu?” Bunu sana sırf bir cidal olarak fırlattılar, doğrusu onlar çok husûmetli bir kavimdirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنۡ هُوَ إِلَّا عَبۡدٌ أَنۡعَمۡنَا عَلَيۡهِ وَجَعَلۡنَٰهُ مَثَلٗا لِّبَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٥٩

Hayır o ilâh değil, hâlis bir kuldur, Biz ona inʿâm ettik ve kendisini Benî İsrâil için bir mesel yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَا مِنكُم مَّلَٰٓئِكَةٗ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَخۡلُفُونَ ٦٠

Ve dilersek sizlerden de melâike yaparız Arz’da halef olurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّهُۥ لَعِلۡمٞ لِّلسَّاعَةِ فَلَا تَمۡتَرُنَّ بِهَا وَٱتَّبِعُونِۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦١

Ve hakikat o, Sâʿat için bir ilimdir, onun için sakın o Sâʿat’in geleceğinde şek etmeyin de bana tâbiʿ olun, işte bu yegâne doğru yoldur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا يَصُدَّنَّكُمُ ٱلشَّيۡطَٰنُۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ ٦٢

Ve sakın sizi Şeytan çelmesin, çünkü o size belli bir düşmandır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَمَّا جَآءَ عِيسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ قَالَ قَدۡ جِئۡتُكُم بِٱلۡحِكۡمَةِ وَلِأُبَيِّنَ لَكُم بَعۡضَ ٱلَّذِي تَخۡتَلِفُونَ فِيهِۖ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ٦٣

Îsâ da o beyyinelerle geldiği vakit şöyle dedi: “Ben size hikmet ile ve ihtilâf edip durduğunuz şeylerin bazısını size beyan edeyim diye geldim, onun için Allah’tan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦٤

Muhakkak ki Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz, hemen O’na ibadet edin, işte bu yegâne doğru yoldur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱخۡتَلَفَ ٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَيۡنِهِمۡۖ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡ عَذَابِ يَوۡمٍ أَلِيمٍ ٦٥

Sonra o hizibler kendi aralarında ihtilâf ettiler, onun için elîm bir günün azâbından vay o zulmedenlere.

– Elmalılı Hamdi Yazır

هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّا ٱلسَّاعَةَ أَن تَأۡتِيَهُم بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ ٦٦

Hep o Sâʿat’e, hiç farkında değillerken ansızın onun başlarına gelivermesine bakıyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

ٱلۡأَخِلَّآءُ يَوۡمَئِذِۭ بَعۡضُهُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوٌّ إِلَّا ٱلۡمُتَّقِينَ ٦٧

Dostlar o gün birbirlerine düşmandırlar, müstesnâ ancak müttakīler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu