043 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَٱسۡتَخَفَّ قَوۡمَهُۥ فَأَطَاعُوهُۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَوۡمٗا فَٰسِقِينَ ٥٤

Bu suretle kavmini istihfaf etti, onlar da ona itaat eylediler çünkü dinden çıkmış fâsık bir kavim idiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İşte Firavun bu şekilde kavmini küçümsedi. Onlar da ona boyun eğdiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavimdi.

– Seyyid Kutub

Firavun kavmini küçük düşürdü (ezdi). Onlar da kendisine itaat ettiler. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplumdu.

– Diyanet İşleri

فَلَمَّآ ءَاسَفُونَا ٱنتَقَمۡنَا مِنۡهُمۡ فَأَغۡرَقۡنَٰهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٥٥

Böyle vaktâ ki Bizi gazaba davet ettiler, Biz de kendilerinden intikam aldık hepsini birden gark ediverdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bizi öfkelendirince onlardan intikam aldık, böyle hepsini suda boğduk.

– Seyyid Kutub

Onlar bizi bu şekilde öfkelendirince biz de onlardan öc aldık, hepsini suda boğduk.

– Diyanet İşleri

فَجَعَلۡنَٰهُمۡ سَلَفٗا وَمَثَلٗا لِّلۡأٓخِرِينَ ٥٦

Gark ediverdik de onları sonrakiler için hem bir selef hem bir mesel kıldık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Böylece onları, sonrakiler için hem bir örnek, hem de bir ibret yaptık.

– Seyyid Kutub

Onları, sonradan gelecek inkârcılara, geçmiş bir ibret ve bir örnek kıldık.

– Diyanet İşleri

۞ وَلَمَّا ضُرِبَ ٱبۡنُ مَرۡيَمَ مَثَلًا إِذَا قَوۡمُكَ مِنۡهُ يَصِدُّونَ ٥٧

Ve vaktâ ki Meryem’in oğlu bir mesel olarak ortaya atıldı, derhâl kavmin ondan çığrıştılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Meryemoğlu İsa, bir misal olarak anlatılınca hemen kavmin yaygarayı bastı.

– Seyyid Kutub

Meryem oğlu İsa bir örnek olarak anlatılınca bir de ne göresin senin kavmin (seni susturacak bir delil buldukları zannıyla) hemen şamata etmeye başlar.

– Diyanet İşleri

وَقَالُوٓاْ ءَأَٰلِهَتُنَا خَيۡرٌ أَمۡ هُوَۚ مَا ضَرَبُوهُ لَكَ إِلَّا جَدَلَۢاۚ بَلۡ هُمۡ قَوۡمٌ خَصِمُونَ ٥٨

“Ya!” dediler, “bizim ilâhlarımız mı hayırlı, yoksa o mu?” Bunu sana sırf bir cidal olarak fırlattılar, doğrusu onlar çok husûmetli bir kavimdirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bizim tanrılarımız mı hayırlı yoksa o mu? dediler. Bunu sana ancak tartışmak için söylediler. Öyle ya onlar, kavgacı bir toplumdur.

– Seyyid Kutub

"Bizim tanrılarımız mı hayırlı, yoksa İsa mı?" dediler. Bunu sadece seninle tartışmak için ortaya attılar. Şüphesiz onlar kavgacı bir toplumdur.

– Diyanet İşleri

إِنۡ هُوَ إِلَّا عَبۡدٌ أَنۡعَمۡنَا عَلَيۡهِ وَجَعَلۡنَٰهُ مَثَلٗا لِّبَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٥٩

Hayır o ilâh değil, hâlis bir kuldur, Biz ona inʿâm ettik ve kendisini Benî İsrâil için bir mesel yaptık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O, sadece kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur.

– Seyyid Kutub

İsa, sadece, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğulları'na örnek kıldığımız bir kuldur.

– Diyanet İşleri

وَلَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَا مِنكُم مَّلَٰٓئِكَةٗ فِي ٱلۡأَرۡضِ يَخۡلُفُونَ ٦٠

Ve dilersek sizlerden de melâike yaparız Arz’da halef olurlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Eğer biz dileseydik, sizin yerinize, yeryüzünde melekler yaratırdık da sonra yerinize geçerlerdi.

– Seyyid Kutub

Eğer dileseydik, içinizden yeryüzünde sizin yerinize geçecek melekler yaratırdık.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّهُۥ لَعِلۡمٞ لِّلسَّاعَةِ فَلَا تَمۡتَرُنَّ بِهَا وَٱتَّبِعُونِۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦١

Ve hakikat o, Sâʿat için bir ilimdir, onun için sakın o Sâʿat’in geleceğinde şek etmeyin de bana tâbiʿ olun, işte bu yegâne doğru yoldur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

O kıyametin kopacağını gösterir bir ilimdir. O saatin geleceğinden hiç şüphe etmeyin, bana uyun. Doğru yol budur.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz o Kıyametin (kopacağının) bir bilgisidir. Artık onun hakkında asla şüphe etmeyin, bana uyun, bu doğru bir yoldur.

– Diyanet İşleri

وَلَا يَصُدَّنَّكُمُ ٱلشَّيۡطَٰنُۖ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ ٦٢

Ve sakın sizi Şeytan çelmesin, çünkü o size belli bir düşmandır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Şeytan sizi bundan alıkoymasın. Çünkü o, sizin için açık bir düşmandır.

– Seyyid Kutub

Sakın şeytan sizi yoldan çevirmesin. Çünkü o size apaçık bir düşmandır.

– Diyanet İşleri

وَلَمَّا جَآءَ عِيسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ قَالَ قَدۡ جِئۡتُكُم بِٱلۡحِكۡمَةِ وَلِأُبَيِّنَ لَكُم بَعۡضَ ٱلَّذِي تَخۡتَلِفُونَ فِيهِۖ فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ٦٣

Îsâ da o beyyinelerle geldiği vakit şöyle dedi: “Ben size hikmet ile ve ihtilâf edip durduğunuz şeylerin bazısını size beyan edeyim diye geldim, onun için Allah’tan korkun ve bana itaat edin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

İsa açık delilleri getirdiği zaman dedi ki: «Size hikmetle ve ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak üzere geldim. Allah'a karşı gelmekten sakının, bana itaat edin.»

– Seyyid Kutub

İsa, apaçık mucizeleri getirdiği zaman şöyle demişti: "Ben size hikmeti getirdim ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Öyle ise, Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

– Diyanet İşleri

إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ ٦٤

Muhakkak ki Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz, hemen O’na ibadet edin, işte bu yegâne doğru yoldur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Çünkü Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na ibadet edin. İşte bu, doğru bir yoldur.

– Seyyid Kutub

Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na kulluk edin, işte bu doğru bir yoldur.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu