043 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِنَّهُمۡ لَيَصُدُّونَهُمۡ عَنِ ٱلسَّبِيلِ وَيَحۡسَبُونَ أَنَّهُم مُّهۡتَدُونَ ٣٧

Ve her hâlde onlar onları yoldan çıkarırlar, onlar ise onları doğru sanırlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

حَتَّىٰٓ إِذَا جَآءَنَا قَالَ يَٰلَيۡتَ بَيۡنِي وَبَيۡنَكَ بُعۡدَ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ فَبِئۡسَ ٱلۡقَرِينُ ٣٨

Nihâyet Bize geldiği vakit “ah” der, “keşke benimle senin aranda iki maşrık buʿdu olsa idi! Sen ne kötü arkadaşmışsın”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَن يَنفَعَكُمُ ٱلۡيَوۡمَ إِذ ظَّلَمۡتُمۡ أَنَّكُمۡ فِي ٱلۡعَذَابِ مُشۡتَرِكُونَ ٣٩

Böyle demek bugün size hiç de fâide vermez, çünkü zulmettiniz, hepiniz azabda müştereksinizdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَأَنتَ تُسۡمِعُ ٱلصُّمَّ أَوۡ تَهۡدِي ٱلۡعُمۡيَ وَمَن كَانَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ ٤٠

O hâlde sen mi işittireceksin o sağırlara? Yahut hidâyet edeceksin o körlere ve açık bir dalâl içinde bulunanlara?

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَإِمَّا نَذۡهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنۡهُم مُّنتَقِمُونَ ٤١

Şu hâlde şayet Biz seni alır götürür isek elbette onlardan intikam alacağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوۡ نُرِيَنَّكَ ٱلَّذِي وَعَدۡنَٰهُمۡ فَإِنَّا عَلَيۡهِم مُّقۡتَدِرُونَ ٤٢

Yahut onlara yaptığımız vaʿîdi sana gösterirsek şüphe yok ki Biz ona da muktediriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱسۡتَمۡسِكۡ بِٱلَّذِيٓ أُوحِيَ إِلَيۡكَۖ إِنَّكَ عَلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ ٤٣

Sen hemen o sana vahyolunana tutun, muhakkak ki sen doğru bir yol üzerindesin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّهُۥ لَذِكۡرٞ لَّكَ وَلِقَوۡمِكَۖ وَسَوۡفَ تُسۡـَٔلُونَ ٤٤

Ve muhakkak ki o hem senin için, hem kavmin için bir şereftir ve ileride ondan mes’ul olacaksınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَسۡـَٔلۡ مَنۡ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ مِن رُّسُلِنَآ أَجَعَلۡنَا مِن دُونِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ءَالِهَةٗ يُعۡبَدُونَ ٤٥

Senden evvel gönderdiklerimize de sor resullerimizden, Biz Rahmân’dan başka ibadet olunacak ilâhlar yapmış mıyız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مُوسَىٰ بِـَٔايَٰتِنَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ وَمَلَإِيْهِۦ فَقَالَ إِنِّي رَسُولُ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٦

Celâlim hakkı için Mûsâ’yı âyetlerimizle Firavun’a ve cemiyetine gönderdik, vardı, “haberiniz olsun” dedi, “ben bütün âlemlerin rabbinin resûlüyüm”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَلَمَّا جَآءَهُم بِـَٔايَٰتِنَآ إِذَا هُم مِّنۡهَا يَضۡحَكُونَ ٤٧

Vaktâ ki onlara böyle âyetlerimizle vardı, birdenbire onlar bunlara gülüverdiler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu