051 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يُؤۡفَكُ عَنۡهُ مَنۡ أُفِكَ ٩

Peygamber ve Kur’an’dan çevrilen çevrilir.

– Ali Fikri Yavuz

قُتِلَ ٱلۡخَرَّٰصُونَ ١٠

Kahrolsun o yalancılar!...

– Ali Fikri Yavuz

ٱلَّذِينَ هُمۡ فِي غَمۡرَةٖ سَاهُونَ ١١

Onlar, bir cehalet içinde bulunan gâfil kimselerdir.

– Ali Fikri Yavuz

يَسۡـَٔلُونَ أَيَّانَ يَوۡمُ ٱلدِّينِ ١٢

Soruyorlar: Ne zaman o hesab günü?

– Ali Fikri Yavuz

يَوۡمَ هُمۡ عَلَى ٱلنَّارِ يُفۡتَنُونَ ١٣

O bir gündür ki, ateş üzerinde kavrulub yakılacaklar.

– Ali Fikri Yavuz

ذُوقُواْ فِتۡنَتَكُمۡ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تَسۡتَعۡجِلُونَ ١٤

(Cehennemdeki melekler onlara şöyle derler): Tadın azabınızı. Bu (azab, dünyada iken) acele istediğiniz...

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٍ ١٥

Gerçekten takvâ sahibleri, cennetlerde pınar başlarındadır.

– Ali Fikri Yavuz

ءَاخِذِينَ مَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُحۡسِنِينَ ١٦

Rablerinin kendilerine verdiğinden razı oldukları halde... Doğrusu onlar, bundan önce güzel amel işliyenlerdi.

– Ali Fikri Yavuz

كَانُواْ قَلِيلٗا مِّنَ ٱلَّيۡلِ مَا يَهۡجَعُونَ ١٧

Onlar geceden pek az (bir zaman) uyuyorlardı.

– Ali Fikri Yavuz

وَبِٱلۡأَسۡحَارِ هُمۡ يَسۡتَغۡفِرُونَ ١٨

Sabahın erken vakitlerinde de hep istiğfar ederlerdi.

– Ali Fikri Yavuz

وَفِيٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ حَقّٞ لِّلسَّآئِلِ وَٱلۡمَحۡرُومِ ١٩

Onların mallarında dilencinin ve (ihtiyacını açıklayamayan) mahrumun bir hakkı vardır.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu