بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡأَرۡضَ فَرَشۡنَٰهَا فَنِعۡمَ ٱلۡمَٰهِدُونَ ٤٨

Yeryüzünü döşedik; bakınız Biz ne güzel döşeriz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمِن كُلِّ شَيۡءٍ خَلَقۡنَا زَوۡجَيۡنِ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُونَ ٤٩

Hem her şeyden iki çift yarattık ki, düşünesiniz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَفِرُّوٓاْ إِلَى ٱللَّهِۖ إِنِّي لَكُم مِّنۡهُ نَذِيرٞ مُّبِينٞ ٥٠

«O halde hemen Allah'a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَا تَجۡعَلُواْ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَۖ إِنِّي لَكُم مِّنۡهُ نَذِيرٞ مُّبِينٞ ٥١

Allah'la beraber başka bir tanrı uydurmayın; haberiniz olsun ki ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

كَذَٰلِكَ مَآ أَتَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِم مِّن رَّسُولٍ إِلَّا قَالُواْ سَاحِرٌ أَوۡ مَجۡنُونٌ ٥٢

Böyle, onlardan öncekiler bir peygamber gelince muhakkak: «Ya sihirbaz, ya delidir» dediler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَتَوَاصَوۡاْ بِهِۦۚ بَلۡ هُمۡ قَوۡمٞ طَاغُونَ ٥٣

Bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler! Hayır, onlar azgın kavimler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَتَوَلَّ عَنۡهُمۡ فَمَآ أَنتَ بِمَلُومٖ ٥٤

Onun için onlardan yüz çevir, artık sen kınanacak değilsin!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَذَكِّرۡ فَإِنَّ ٱلذِّكۡرَىٰ تَنفَعُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٥٥

Bununla beraber öğüt vermeye devam et; çünkü öğüt müminlere fayda verir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا خَلَقۡتُ ٱلۡجِنَّ وَٱلۡإِنسَ إِلَّا لِيَعۡبُدُونِ ٥٦

Ben cinleri ve insanlan ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَآ أُرِيدُ مِنۡهُم مِّن رِّزۡقٖ وَمَآ أُرِيدُ أَن يُطۡعِمُونِ ٥٧

Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Bana yemek yedirmelerini de istemiyorum.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلرَّزَّاقُ ذُو ٱلۡقُوَّةِ ٱلۡمَتِينُ ٥٨

Şüphesiz Allah, rızık veren, sarsılmaz kuvvet sahibi O'dur.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00