بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَبَدَأَ بِأَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَآءِ أَخِيهِ ثُمَّ ٱسْتَخْرَجَهَا مِن وِعَآءِ أَخِيهِۚ كَذَٰلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَۖ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ أَخَاهُ فِى دِينِ ٱلْمَلِكِ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ نَرْفَعُ دَرَجَٰتٍ مَّن نَّشَآءُۗ وَفَوْقَ كُلِّ ذِى عِلْمٍ عَلِيمٌ ٧٦

Bunun üzerine (Yuusuf), kardeşinin kabından evvel onların kafalarını (aramıya) başladı. Nihayet onu kardeşinin kabından çıkardı. İşte biz Yuusuf için böyle bir tedbir kullandık. Yoksa o, pâdişâhın dînine göre kardeşini (esîr olarak) tutabilecek değildi: Meğer ki Allahın irâdesi ola. Biz kimi dilersek onu nice derecelerle yükseltiriz. Her ilim saahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu