بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ٨

Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar!...

– Ali Fikri Yavuz

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ٩

Solcular (amel defterleri sol ellerine verilenler) ise, o solcular ne acıklı durumdalar!...

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ ١٠

(Bir de üçüncü sınıf, hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahiret de) ileri geçenlerdir, (ilk cennete girenlerdir.)

– Ali Fikri Yavuz

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ١١

Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar...

– Ali Fikri Yavuz

فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ١٢

Naîm cennetlerindedirler.

– Ali Fikri Yavuz

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Evvelki ümmetlerin (hayırda ileri geçenlerinden) çok kimseler,

– Ali Fikri Yavuz

وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٤

Biraz da sonrakilerden (ahir zaman peygamberinin hayırda ileri geçenleri),

– Ali Fikri Yavuz

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ ١٥

Mücevheratla işlemeli tahtlar üstünde,

– Ali Fikri Yavuz

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

Onlara yaslanarak karşı karşıya kurulmuşlar...

– Ali Fikri Yavuz

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Dolaşır etraflarında, (tazelikleri) daimî genç hizmetçiler,

– Ali Fikri Yavuz

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ ١٨

Cennet şarabından dolu sürahiler, ibrikler ve kadehlerle...

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00