056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ ٨

ki sağda “ashâb-ı meymene” ne “ashâb-ı meymene!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!

– Seyyid Kutub

Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!

– Diyanet İşleri

وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ ٩

Solda “ashâb-ı meş’eme”; ne “ashâb-ı meş’eme!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Defterleri soldan verilenler. Vay gele başlarına!

– Seyyid Kutub

Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!

– Diyanet İşleri

وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلسَّٰبِقُونَ ١٠

İlerde sâbikūn, işte o sâbikūn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve öncüler, hep önden gidenler.

– Seyyid Kutub

(İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah'a) yaklaştırılmış kimselerdir.

– Diyanet İşleri

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ١١

Onlar na‘îm cennetlerinde mukarrebûn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Onlar Allah'a yakındırlar.

– Seyyid Kutub

(İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah'a) yaklaştırılmış kimselerdir.

– Diyanet İşleri

فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ١٢

Onlar na‘îm cennetlerinde mukarrebûn.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bol nimetli cennetlerdedirler.

– Seyyid Kutub

Onlar, Naîm cennetlerindedirler.

– Diyanet İşleri

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Bir çok evvelînden

– Elmalılı Hamdi Yazır

Çoğu öncü ümmetlerden,

– Seyyid Kutub

Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.

– Diyanet İşleri

وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ١٤

biraz da âhirînden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Birazı da sonrakilerdendir.

– Seyyid Kutub

Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.

– Diyanet İşleri

عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ ١٥

Murassa‘ tahtlar üstünde

– Elmalılı Hamdi Yazır

Altın işlemeli tahtlarda otururlar.

– Seyyid Kutub

Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevherâtla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

– Diyanet İşleri

مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ ١٦

karşı karşıya kurulmuşlar..

– Elmalılı Hamdi Yazır

Karşılıklı olarak bu tahtlara kurulurlar.

– Seyyid Kutub

Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevherâtla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.

– Diyanet İşleri

يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ ١٧

Pırlanır etraflarında muhalled evlâdlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hiç ölmeyecek genç hizmetçiler aralarında dolaşır,

– Seyyid Kutub

Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ ١٨

Küpler ve ibriklerle ma‘înden bir piyâle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Gürül gürül akan bir çeşmeden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.

– Seyyid Kutub

Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu