056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ٣٩

Birçok evvelînden

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ٤٠

ve birçok âhirînden.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ ٤١

Ashâb-ı şimâl ise ne ashâb-ı şimâl!.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ ٤٢

Bir semûm ve hamîm

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ ٤٣

ve zifirden bir zıll-i mağmûm içinde.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ ٤٤

Ne serin ne de kerîm.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ ٤٥

Çünkü onlar bundan evvel mütrefîn: Keyiflerine düşkün şımarık müsrifîn idiler

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ ٤٦

ve büyük cinayete ısrar ediyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ ٤٧

Ve diyorlardı ki: “Â! Öldüğümüz ve bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz vakit mi? Cidden biz mi mutlak ba‘s olunacakmışız?

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ ٤٨

Ya evvelki atalarımız da mı?”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ ٤٩

De ki: “Muhakkak bütün evvelîn ve âhirîn

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu