056 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ ٣٥

Gerçekten biz, (dünyada kocalmış kadınları, gençleştirerek cennetde) onları yepyeni bir yaratılışla yaratmışızdır.

– Ali Fikri Yavuz

فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا ٣٦

Böylece onları, hep bakir kızlar,

– Ali Fikri Yavuz

عُرُبًا أَتۡرَابٗا ٣٧

Kocalarına âşık yaşıtlar yaptık;

– Ali Fikri Yavuz

لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ ٣٨

(Cennet ehli olan) sağcılar için...

– Ali Fikri Yavuz

ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ ٣٩

(Ahir zaman ümmetinden olan sağcılar, hayırda ileri geçen= Sabikûn gibi değil, çoktur.) Bunların bir çoğu evvelki ümmetlerden,

– Ali Fikri Yavuz

وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ ٤٠

Bir çoğu da sonraki (ahir zaman peygamberine bağlı) ümmetlerdendir.

– Ali Fikri Yavuz

وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ ٤١

Solcular ise, onlar ne acıklı durumdalar!...

– Ali Fikri Yavuz

فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ ٤٢

Onlar ateşin alevi ve kaynar su içindedirler.

– Ali Fikri Yavuz

وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ ٤٣

Bir de üzerlerinde cehennemin kapkara dumanı olan bir gölge var...

– Ali Fikri Yavuz

لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ ٤٤

O gölge ne serindir, ne mülâyim...

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ ٤٥

Çünkü onlar, bundan önce (dünyada) zevklerine düşkündüler;

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu