020 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

كَذَٰلِكَ نَقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ مَا قَدۡ سَبَقَۚ وَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ مِن لَّدُنَّا ذِكۡرٗا ٩٩

İşte sana böyle -yâ Muhammed- geçmişin mühim haberlerinden kıssa naklediyoruz, şüphe yok ki sana ledünnümüzden bir zikir verdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

مَّنۡ أَعۡرَضَ عَنۡهُ فَإِنَّهُۥ يَحۡمِلُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وِزۡرًا ١٠٠

Her kim ondan yüz çevirirse şüphesiz o, kıyamet günü bir vebal yüklenecek.

– Elmalılı Hamdi Yazır

خَٰلِدِينَ فِيهِۖ وَسَآءَ لَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ حِمۡلٗا ١٠١

Ebediyen onun altında kalacaklar ki onlar için kıyamet günü o ne fena yüktür.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِۚ وَنَحۡشُرُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ يَوۡمَئِذٖ زُرۡقٗا ١٠٢

O gün ki Sûr üfürülecek ve mücrimleri o gün gömgök mahşere toplayacağız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَتَخَٰفَتُونَ بَيۡنَهُمۡ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا عَشۡرٗا ١٠٣

“Ondan fazla durmadınız” diye aralarında gizli gizli konuşacaklar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

نَّحۡنُ أَعۡلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذۡ يَقُولُ أَمۡثَلُهُمۡ طَرِيقَةً إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا يَوۡمٗا ١٠٤

Gidişçe en beri benzerleri “bir günden fazla durmadınız” deyince ne diyeceklerini Biz biliriz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡجِبَالِ فَقُلۡ يَنسِفُهَا رَبِّي نَسۡفٗا ١٠٥

Bir de sana dağlardan soruyorlar, binâenʿaleyh de ki: Rabbim onları un ufra edip savuracak da

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَيَذَرُهَا قَاعٗا صَفۡصَفٗا ١٠٦

yerlerini düpedüz bomboş bırakacak.

– Elmalılı Hamdi Yazır

لَّا تَرَىٰ فِيهَا عِوَجٗا وَلَآ أَمۡتٗا ١٠٧

Onda ne bir eğrilik ne bir yumruluk göremeyeceksin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَئِذٖ يَتَّبِعُونَ ٱلدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُۥۖ وَخَشَعَتِ ٱلۡأَصۡوَاتُ لِلرَّحۡمَٰنِ فَلَا تَسۡمَعُ إِلَّا هَمۡسٗا ١٠٨

O gün davetçiye iʿvicacsız tebaʿiyet edecekler, öyle ki Rahmân’ın heybetinden sesler kısılmıştır, artık bir hışıltıdan başka bir şey işitmezsin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَئِذٖ لَّا تَنفَعُ ٱلشَّفَٰعَةُ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَرَضِيَ لَهُۥ قَوۡلٗا ١٠٩

O gün şefaat fâide vermez, ancak Rahmân’ın izin verdiği ve sözüne râzı olduğu kimse müstesnâ.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu