020 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذۡ رَءَا نَارٗا فَقَالَ لِأَهۡلِهِ ٱمۡكُثُوٓاْ إِنِّيٓ ءَانَسۡتُ نَارٗا لَّعَلِّيٓ ءَاتِيكُم مِّنۡهَا بِقَبَسٍ أَوۡ أَجِدُ عَلَى ٱلنَّارِ هُدٗى ١٠

Bir vakit o hani bir ateş gördü de ehline “durun” dedi, “benim gözüme bir ateş ilişti, belki size ondan bir yalın getiririm, yahut üzerinde bir kılavuz bulurum”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hani o bir ateş görünce ailesine dedi ki; «Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm, ya ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum.»

– Seyyid Kutub

Hani bir ateş görmüştü de ailesine, "Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum" demişti.

– Diyanet İşleri

فَلَمَّآ أَتَىٰهَا نُودِيَ يَٰمُوسَىٰٓ ١١

Vaktâ ki ona vardı, kendine şöyle nidâ olundu:

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ateşin yanına gelince kendisine şöyle seslenildi; «Ey Musa!»

– Seyyid Kutub

Ateşin yanına varınca, ona şöyle seslenildi: "Ey Mûsâ!"

– Diyanet İşleri

إِنِّيٓ أَنَا۠ رَبُّكَ فَٱخۡلَعۡ نَعۡلَيۡكَ إِنَّكَ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوٗى ١٢

“Yâ Mûsâ! Haberin olsun Benim, Ben Rabbin! Hemen pabuçlarını çıkar, çünkü sen mukaddes vâdide Tuvâ’dasın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hiç kuşkusuz ben senin Rabbi'nim. Pabuçlarını çıkar. Çünkü sen kutsal Tuva vadisindesin.

– Seyyid Kutub

"Şüphe yok ki, ben senin Rabbinim. Hemen ayakkabılarını çıkar. Çünkü sen mukaddes vadi Tuvâ'dasın."

– Diyanet İşleri

وَأَنَا ٱخۡتَرۡتُكَ فَٱسۡتَمِعۡ لِمَا يُوحَىٰٓ ١٣

Ve Ben seni ihtiyar buyurdum, şimdi verilecek vahyi dinle.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Seni ben peygamber seçtim. Şimdi vahyedilecek mesajı dinle.

– Seyyid Kutub

"Ben seni (peygamber olarak) seçtim. Şimdi vahyolunacak şeyleri dinle."

– Diyanet İşleri

إِنَّنِيٓ أَنَا ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّآ أَنَا۠ فَٱعۡبُدۡنِي وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِذِكۡرِيٓ ١٤

Hakikaten Benim Ben Allah, Benden başka ilâh yok.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Hiç kuşkusuz ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Öyleyse bana kulluk et. Beni anmak için namaz kıl.

– Seyyid Kutub

"Şüphe yok ki ben Allah'ım. Benden başka hiçbir ilah yoktur. O halde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl."

– Diyanet İşleri

إِنَّ ٱلسَّاعَةَ ءَاتِيَةٌ أَكَادُ أُخۡفِيهَا لِتُجۡزَىٰ كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا تَسۡعَىٰ ١٥

Onun için Bana ibadet et ve zikrim için namaz kıl.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Herkes yaptıklarının karşılığını görsün diye kıyamet anı kesinlikle gelecektir. Ben o anı neredeyse gizli tuttum.

– Seyyid Kutub

"Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim."

– Diyanet İşleri

فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنۡهَا مَن لَّا يُؤۡمِنُ بِهَا وَٱتَّبَعَ هَوَىٰهُ فَتَرۡدَىٰ ١٦

Çünkü Sâʿat muhakkak gelecek; Ben hemen hemen onu gizliyorum ki her nefis saʿyiyle cezâlansın. Binâenʿaleyh sakın ona inanmayıp da kendi hevâsına uyan kimse seni ondan alıkoymasın, sonra helâk olursun.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bu anın geleceğine inanmayanlar, ihtiraslarının tutsağı olanlar seni onun bilincinden uzaklaştırmasın. Yoksa mahvolursun, aşağı düşersin.

– Seyyid Kutub

"Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler seni ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helak olursun!"

– Diyanet İşleri

وَمَا تِلۡكَ بِيَمِينِكَ يَٰمُوسَىٰ ١٧

O yemînindeki de ne yâ Mûsâ?”

– Elmalılı Hamdi Yazır

Sağ elindeki nedir, ya Musa.

– Seyyid Kutub

"Şu sağ elindeki nedir ey Mûsâ?"

– Diyanet İşleri

قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّؤُاْ عَلَيۡهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَـَٔارِبُ أُخۡرَىٰ ١٨

“O” dedi, “asâm, üzerine dayanırım ve onunla davarlarıma yaprak çırparım. Benim onda daha diğer hâcetlerim de vardır”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa dedi ki; «O benim değneğimdir. Ona dayanırım. Onunla koyunlarıma yaprak silkerim. Bunlar dışında daha birçok işime de yarar o.»

– Seyyid Kutub

Mûsâ dedi ki: "O benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim. Onunla başka işlerimi de görürüm."

– Diyanet İşleri

قَالَ أَلۡقِهَا يَٰمُوسَىٰ ١٩

Buyurdu ki: “Bırak onu yâ Mûsâ!”.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Allah «onu yere at!» dedi.

– Seyyid Kutub

Allah, "Onu yere at ey Mûsâ!" dedi.

– Diyanet İşleri

فَأَلۡقَىٰهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٞ تَسۡعَىٰ ٢٠

Bıraktı, ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa değneği yere atıverdi. Birde ne görsün! Ansızın sürünen bir yılan oluvermiş!

– Seyyid Kutub

Mûsâ da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu