026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَأَلۡقَوۡاْ حِبَالَهُمۡ وَعِصِيَّهُمۡ وَقَالُواْ بِعِزَّةِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبُونَ ٤٤

Hemen iplerini ve sopalarını ortaya attılar ve Firavun’un izzeti Hakk’ı için elbette biz galibiz, şüphesiz, dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Büyücüler, «Firavun'un ululuğuna andolsun ki, üstün gelen taraf biz olacağız» diyerek iplerini ve değneklerini attılar.

– Seyyid Kutub

Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler.

– Diyanet İşleri

فَأَلۡقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ ٤٥

Mûsâ da Asasını koyuverdi, bir de baktılar ki o, her ne dolap çeviriyorlarsa yutuyor.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Arkasından Musa değneğini atınca, değnek büyücülerin bütün göz boyayıcılıklarını yutuverdi.

– Seyyid Kutub

Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.

– Diyanet İşleri

فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ ٤٦

Derhal sihirbazlar secdeye kapandılar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bunun üzerine bütün büyücüler secdeye kapandılar.

– Seyyid Kutub

Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.

– Diyanet İşleri

قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٧

"iman ettik Rabb’ül-âlemîn’e.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Ve «bütün varlıkların Rabbine inandık.

– Seyyid Kutub

“Âlemlerin Rabbine inandık” dediler.

– Diyanet İşleri

رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ٤٨

Musâ ve Hârunun Rabb’ine" dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Musa ile Harun'un Rabbine dediler.

– Seyyid Kutub

“Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbi’ne.”

– Diyanet İşleri

قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٩

Ona, dedi: ben size izin vermeden iman ettiniz, anlaşıldı ki o size sihri talim eden büyüğünüzmüş, o halde mutlak yakında bileceksiniz, çaresiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına kestireceğim, hem muhakkak hepinizi çarmıha gerdireceğim".

– Elmalılı Hamdi Yazır

Firavun, «ben izin vermeden O'na inandınız, öyle mi? Hiç kuşkusuz O size büyücülüğü öğreten elebaşınızdı. Ama yakında başınıza neler geleceğini öğreneceksiniz. Andolsun ki, sağlı sollu birer el ve ayağınızı kesecek ve arkasından hepinizi asacağım» dedi.

– Seyyid Kutub

Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım” dedi.

– Diyanet İşleri

قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ ٥٠

Dediler: zararı yok, her halde biz Rabb’imize döneceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Büyücüler de dediler ki, «zararı yok, nasıl olsa Rabb'imize döneceğiz.

– Seyyid Kutub

Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.”

– Diyanet İşleri

إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٥١

Her halde biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı Rabbimiz’in bize mağfiret buyuracağını ümid ederiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Bizler ilk inananlar olduğumuz için Rabb'imizin kusurlarımızı bağışlayacağını umarız.»

– Seyyid Kutub

“(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.”

– Diyanet İşleri

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

Hem Musâ’ya şu vahyi yerdik: kullarımı gece yürüt çünkü takip edileceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Arkasından Musa'ya «Bana inanan kullarımı geceleyin yola çıkar; sizi takip edecekler» diye vahyettik.

– Seyyid Kutub

Biz Mûsâ’ya, “Kullarımı geceleyin yola çıkar, muhakkak ki takip edileceksiniz” diye vahyettik.

– Diyanet İşleri

فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ٥٣

Firavun de şehirlere asker toplayıcılar gönderdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Firavun asker toplamakla görevli adamlarını şehirlere saldı.

– Seyyid Kutub

Firavun da şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

– Diyanet İşleri

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ ٥٤

Şunlar şüphe yok ki bir şirzime-i kaliledirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

Toplanan askerlerine dedi ki, «Bu adamlar, bir avuçluk, az sayıda bir toplulukturlar.»

– Seyyid Kutub

Dedi ki, “Bunlar pek az ve önemsiz bir topluluktur.”

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu