بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ نَعَمۡ وَإِنَّكُمۡ إِذٗا لَّمِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ ٤٢

(Fir'avun da) Dedi ki: «Evet. Ve o vakit elbette siz, en yakın bulunmuşlardansınız.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالَ لَهُم مُّوسَىٰٓ أَلۡقُواْ مَآ أَنتُم مُّلۡقُونَ ٤٣

Mûsa onlara dedi ki: «Siz ne atacaksanız atıveriniz.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَلۡقَوۡاْ حِبَالَهُمۡ وَعِصِيَّهُمۡ وَقَالُواْ بِعِزَّةِ فِرۡعَوۡنَ إِنَّا لَنَحۡنُ ٱلۡغَٰلِبُونَ ٤٤

Hemen iplerini ve sopalarını atıverdiler ve dediler ki: «Fir'avun'un izzet-i hakkı için şüphe yok ki, elbette biz galip olanlarız.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأَلۡقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلۡقَفُ مَا يَأۡفِكُونَ ٤٥

Bunu müteakip Mûsa da asasını bırakıverdl, hemen o zaman o (asası) onların uydurdukları şeyleri süratle yutar oldu.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَأُلۡقِيَ ٱلسَّحَرَةُ سَٰجِدِينَ ٤٦

Sihirbazlar, hemen secde ediciler olarak yere atıldı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٧

(47-48) Dediler ki: «Âlemlerin Rabbine imân ettik.» «Mûsa'nın ve Harun'un Rabbine.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

رَبِّ مُوسَىٰ وَهَٰرُونَ ٤٨

(47-48) Dediler ki: «Âlemlerin Rabbine imân ettik.» «Mûsa'nın ve Harun'un Rabbine.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٩

(Fir'avun) Dedi ki: «Ben size izin vermeden evvel siz ona imân ettiniz, şüphesiz ki, o size sihri öğretmiş olan büyüğünüzdür. Artık yakında bileceksiniz, elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kestireceğim ve muhakkak ki sizi toplu bir halde astıracağım.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ ٥٠

O imân edenler de dediler ki: «Zararı yok, şüphesiz ki, biz Rabbimize dönücüleriz.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٥١

«Biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı bizim için hatalarımızı Rabbimizin mağfiret buyuracağını ümid ederiz.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

(52-53) Ve Mûsa'ya vahiy ettik ki kullarım ile beraber geceleyin yürü. Çünkü, siz şüphesiz ki takip edileceklersiniz. Artık Fir'avun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00