026 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَآ أَغۡنَىٰ عَنۡهُم مَّا كَانُواْ يُمَتَّعُونَ ٢٠٧

O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا لَهَا مُنذِرُونَ ٢٠٨

Biz hangi memleket halkını helâk ettikse, muhakkak o memleket halkını korkutucu peygamberler olmuştur.

– Ali Fikri Yavuz

ذِكۡرَىٰ وَمَا كُنَّا ظَٰلِمِينَ ٢٠٩

(Onlara) öğüd verilmiştir. Biz (onları helâk etmekle) zulmetmiş değilizdir.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا تَنَزَّلَتۡ بِهِ ٱلشَّيَٰطِينُ ٢١٠

Kur’an’ı (müşriklerin zannettiği gibi), şeytanlar indirmedi.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا يَنۢبَغِي لَهُمۡ وَمَا يَسۡتَطِيعُونَ ٢١١

Kur’an’ı indirmek, onlara uygun düşmez; hem de buna güçleri yetmez.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُمۡ عَنِ ٱلسَّمۡعِ لَمَعۡزُولُونَ ٢١٢

Şeytanlar, vahyi işitmekten kesin olarak menedilmişlerdir.

– Ali Fikri Yavuz

فَلَا تَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ فَتَكُونَ مِنَ ٱلۡمُعَذَّبِينَ ٢١٣

O halde, sakın Allah ile beraber, diğer bir ilâha ibadet etme; azaba uğratılanlardan olursun.

– Ali Fikri Yavuz

وَأَنذِرۡ عَشِيرَتَكَ ٱلۡأَقۡرَبِينَ ٢١٤

Önce en yakın soydaşlarını (Allah’ın dinine dâvet ederek, kendilerine öğüd ver de cehennem azabı ile) korkut.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِمَنِ ٱتَّبَعَكَ مِنَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٢١٥

Sana tabi olan müminlere kanadını indir (tevazu yap).

– Ali Fikri Yavuz

فَإِنۡ عَصَوۡكَ فَقُلۡ إِنِّي بَرِيٓءٞ مِّمَّا تَعۡمَلُونَ ٢١٦

(Buna rağmen) sana isyan ve muhalefet ederlerse de ki: “- Ben sizin yaptıklarınızdan beriyim,”

– Ali Fikri Yavuz

وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱلۡعَزِيزِ ٱلرَّحِيمِ ٢١٧

Ve o Azîz Rahim’e tevekkül et (her şeye üstün, müminlere çok merhametli olan Allah’a güven).

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu