بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ ١٤٣

(143-144) «Şüphe yok, ben size bir emîn resûlüm. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٤٤

(143-144) «Şüphe yok, ben size bir emîn resûlüm. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ١٤٥

«Ve onun üzerine sizden bir ücret istemiyorum, benim mükâfaatım ancak âlemlerin Rabbine aittir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

أَتُتۡرَكُونَ فِي مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ ١٤٦

«Siz burada emin kimseler olarak bırakılacak mısınız?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ١٤٧

«Bağlarda ve ırmaklarda?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَزُرُوعٖ وَنَخۡلٖ طَلۡعُهَا هَضِيمٞ ١٤٨

«Ve ekinlerin ve tomurcukları latif hurma ağaçlarının içinde?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَتَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتٗا فَٰرِهِينَ ١٤٩

«Ve dağlardan hazıkâne bir halde evler yontuyorsunuz?»

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ ١٥٠

«Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَلَا تُطِيعُوٓاْ أَمۡرَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ ١٥١

(151-152) «Ve müsriflerin emrine itaat etmeyin. Öyle kimseler ki, yerde ifsat ederler ve ıslah olmazlar.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِينَ يُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا يُصۡلِحُونَ ١٥٢

(151-152) «Ve müsriflerin emrine itaat etmeyin. Öyle kimseler ki, yerde ifsat ederler ve ıslah olmazlar.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ ١٥٣

Dediler ki: «Şüphe yok sen çok büyülenmişlerdensin.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00