بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

فَأَعْرَضُواْ فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ ٱلْعَرِمِ وَبَدَّلْنَٰهُم بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَىْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَىْءٍ مِّن سِدْرٍ قَلِيلٍ ﴿١٦

Celâlime kasem ederim ki Sebe için meskenlerinde hakikaten bir âyet vardı: sağ ve soldan iki cennet, yeyin diye Rabbiniz’in rızkından da ona şükredin, ne güzel, hoş bir belde, Gafur bir Rab. Fakat onlar bakmadılar, biz de üzerlerine arim seylini salıverdik ve o dilber iki cennetlerini buruk yemişli, ılgınlık, az bir şey de sidirden iki harap cennete çevirdik.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Ama onlar, yüz çevirdiler. Böylece Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini, buruk yemişli, ılgınlık ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.

— İbni Kesir

Fakat onlar yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.

— Diyanet İşleri

Fakat onlar (bu nimetin şükründen) yüz çevirdiler. Biz de onlara Arim selini gönderdik. (O) ikişer cennetlerinin yerinde de ekşi yemişli, acı ılgınlı ve az bir şey de Arabistan kirazından (olmak üzere haraab) iki (şer) bostan peyda etdik.

— Hasan Basri Çantay

Fakat onlar bu buyruğa sırt çevirdiler. Bu yüzden üzerlerine Arim selini göndererek o verimli ovalarını dikenli, kuru çalılıklı ve az sayıda sedir ağaçlı iki çorak ovaya dönüştürdük.

— Seyyid Kutub

AYARLAR