037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ٦٠

İşte bu, şübhe yok ki en büyük kurtuluştur.

– Ali Fikri Yavuz

لِمِثۡلِ هَٰذَا فَلۡيَعۡمَلِ ٱلۡعَٰمِلُونَ ٦١

Böyle ebedî bir saadet için çalışsın çalışanlar...

– Ali Fikri Yavuz

أَذَٰلِكَ خَيۡرٞ نُّزُلًا أَمۡ شَجَرَةُ ٱلزَّقُّومِ ٦٢

Bu (cennet nimetlerine) konmak mı hayırlı, yoksa (kokusu kötü ve tadı acı olan cehennemdeki) Zakkûm ağacı mı?

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّا جَعَلۡنَٰهَا فِتۡنَةٗ لِّلظَّٰلِمِينَ ٦٣

Gerçekten biz zakkûm ağacını kâfirler için (ahirette) bir azab yaptık.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهَا شَجَرَةٞ تَخۡرُجُ فِيٓ أَصۡلِ ٱلۡجَحِيمِ ٦٤

O bir ağaçtır ki, cehennemin dibinden çıkar.

– Ali Fikri Yavuz

طَلۡعُهَا كَأَنَّهُۥ رُءُوسُ ٱلشَّيَٰطِينِ ٦٥

Meyvaları, (çirkin) şeytanların başları gibidir.

– Ali Fikri Yavuz

فَإِنَّهُمۡ لَأٓكِلُونَ مِنۡهَا فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ ٦٦

Muhakkak o kâfirler bundan yiyecekler de karınlarını bundan dolduracaklar.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنَّ لَهُمۡ عَلَيۡهَا لَشَوۡبٗا مِّنۡ حَمِيمٖ ٦٧

Ondan doyduktan sonra, onlar için kaynar bir içki var.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنَّ مَرۡجِعَهُمۡ لَإِلَى ٱلۡجَحِيمِ ٦٨

Sonra da dönecekleri yer şübhesiz ki yine cehennemdir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُمۡ أَلۡفَوۡاْ ءَابَآءَهُمۡ ضَآلِّينَ ٦٩

Çünkü onlar, babalarını (dünyada) sapıklıkta buldular.

– Ali Fikri Yavuz

فَهُمۡ عَلَىٰٓ ءَاثَٰرِهِمۡ يُهۡرَعُونَ ٧٠

Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu