بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَفۡعَلُ بِٱلۡمُجۡرِمِينَ ٣٤

İşte Biz suçlulara böyle yaparız.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّهُمۡ كَانُوٓاْ إِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ يَسۡتَكۡبِرُونَ ٣٥

Çünkü onlar kendilerine: «Allah'tan başka ilah yoktur.» denildiği zaman kafa tutuyorlardı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوٓاْ ءَالِهَتِنَا لِشَاعِرٖ مَّجۡنُونِۭ ٣٦

Ve «Biz hiç deli bir şair için ilahlarımızı bırakır mıyız?» diyorlardı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

بَلۡ جَآءَ بِٱلۡحَقِّ وَصَدَّقَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ٣٧

Hayır, o hak ile geldi ve bütün peygamberleri doğruladı.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّكُمۡ لَذَآئِقُواْ ٱلۡعَذَابِ ٱلۡأَلِيمِ ٣٨

Elbette siz o acı azabı tadacaksınız.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا تُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ ٣٩

Bununla beraber başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلۡمُخۡلَصِينَ ٤٠

Ancak Allah'ın ihlasa mazhar kılınmış kulları müstesnadır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أُوْلَٰٓئِكَ لَهُمۡ رِزۡقٞ مَّعۡلُومٞ ٤١

İşte onlar için belli bir rızık vardır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَوَٰكِهُ وَهُم مُّكۡرَمُونَ ٤٢

Meyveler vardır. Onlara daima ikram edilir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فِي جَنَّٰتِ ٱلنَّعِيمِ ٤٣

عَلَىٰ سُرُرٖ مُّتَقَٰبِلِينَ ٤٤

Karşılıklı tahtlar üzerinde.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00