بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ ١٦

Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman mı biz tekrar dirilecek mişiz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ ١٧

Önceki atalarımız da mı?»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ ١٨

Deki: «Evet! Hem de çok aşağılanmış olarak!»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ ١٩

Çünkü o zorlu bir kumandadan ibarettir ki, hemen gözleri açılıverir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ ٢٠

«Eyvah bizlere! Bu o ceza günüdür.» derler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ٢١

İşte bu, o sizin yalan dediğiniz ayırt etme günüdür.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

۞ ٱحۡشُرُواْ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ وَأَزۡوَٰجَهُمۡ وَمَا كَانُواْ يَعۡبُدُونَ ٢٢

(22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat'a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مِن دُونِ ٱللَّهِ فَٱهۡدُوهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلۡجَحِيمِ ٢٣

(22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat'a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَقِفُوهُمۡۖ إِنَّهُم مَّسۡـُٔولُونَ ٢٤

(22-24) O zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri toplayın mahşere, toplayın da götürün onları Sırat'a, cehennem köprüsüne doğru ve tutuklayın onları çünkü sorguya çekilecekler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَا لَكُمۡ لَا تَنَاصَرُونَ ٢٥

Ne oldu sizlere yardımlaşmıyorsunuz?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

بَلۡ هُمُ ٱلۡيَوۡمَ مُسۡتَسۡلِمُونَ ٢٦

Hayır bugün onlar teslim olmuşlardır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00