037 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِلَّا عَجُوزٗا فِي ٱلۡغَٰبِرِينَ ١٣٥

Ancak (imansız zevcesi) bir koca karı azab içinde kalanlar arasında oldu.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ دَمَّرۡنَا ٱلۡأٓخَرِينَ ١٣٦

Sonra diğerlerini helâk eyledik.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّكُمۡ لَتَمُرُّونَ عَلَيۡهِم مُّصۡبِحِينَ ١٣٧

(137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız?

– Ali Fikri Yavuz

وَبِٱلَّيۡلِۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ ١٣٨

(137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız?

– Ali Fikri Yavuz

وَإِنَّ يُونُسَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ ١٣٩

Şüphesiz Yûnus da gönderilen peygamberlerdendi.

– Ali Fikri Yavuz

إِذۡ أَبَقَ إِلَى ٱلۡفُلۡكِ ٱلۡمَشۡحُونِ ١٤٠

Hani o, (kavmine vaad ettiği azab gelmeyince aralarında çıkıb) yüklü gemiye kaçmıştı.

– Ali Fikri Yavuz

فَسَاهَمَ فَكَانَ مِنَ ٱلۡمُدۡحَضِينَ ١٤١

(Gemiye binince gemi durdu. O zaman, gemicilerin inancına göre geminin durması, aralarında kaçak bir kölenin bulunmasından ileri gelirdi. İşte kaçağı bulmak için aralarında) Kur’a çekti de mağlublardan oldu. (Bunun üzerine kendini denize attı).

– Ali Fikri Yavuz

فَٱلۡتَقَمَهُ ٱلۡحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٞ ١٤٢

(Kavminden kaçmış olduğundan ötürü) nefsini kınamış bir halde iken, hemen balık onu yuttu.

– Ali Fikri Yavuz

فَلَوۡلَآ أَنَّهُۥ كَانَ مِنَ ٱلۡمُسَبِّحِينَ ١٤٣

Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı.

– Ali Fikri Yavuz

لَلَبِثَ فِي بَطۡنِهِۦٓ إِلَىٰ يَوۡمِ يُبۡعَثُونَ ١٤٤

Muhakkak (kabirlerden) dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.

– Ali Fikri Yavuz

۞ فَنَبَذۡنَٰهُ بِٱلۡعَرَآءِ وَهُوَ سَقِيمٞ ١٤٥

Hemen onu sahile attık, hasta idi.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu