بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡأَرۡضَ وَضَعَهَا لِلۡأَنَامِ ١٠

Yeryüzünü de her zîhayat için döşedi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَٱلنَّخۡلُ ذَاتُ ٱلۡأَكۡمَامِ ١١

Orada mütenevvi meyveler ve tomurcuklar sahibi olan hurma ağaçları vardır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلۡحَبُّ ذُو ٱلۡعَصۡفِ وَٱلرَّيۡحَانُ ١٢

Yaprak sahibi daneler ve iyi kokulu nebat (vardır).

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٣

Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?

– Ömer Nasuhi Bilmen

خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ كَٱلۡفَخَّارِ ١٤

İnsanı pişmiş çamurdan yapılmış çanak gibi bir kurumuş ses verir balçıktan yarattı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَخَلَقَ ٱلۡجَآنَّ مِن مَّارِجٖ مِّن نَّارٖ ١٥

Cinleri de dumanı olmayan halis bir ateş alevinden yarattı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٦

Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?

– Ömer Nasuhi Bilmen

رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ وَرَبُّ ٱلۡمَغۡرِبَيۡنِ ١٧

İki maşrıkın Rabbi ve iki mağribin Rabbidir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٨

Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz?

– Ömer Nasuhi Bilmen

مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ يَلۡتَقِيَانِ ١٩

(O) İki denizi salıvermiştir, birbirine kavuşurlar.

– Ömer Nasuhi Bilmen

بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٞ لَّا يَبۡغِيَانِ ٢٠

Aralarında bir engel vardır, birbirine tecavüz etmezler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00