بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡأَرۡضَ وَضَعَهَا لِلۡأَنَامِ ١٠

Arzı da (bütün) mahlûkat için alçaltıb döşedi.

– Ali Fikri Yavuz

فِيهَا فَٰكِهَةٞ وَٱلنَّخۡلُ ذَاتُ ٱلۡأَكۡمَامِ ١١

Orada meyva çeşitleri, tomurcuklu hurma ağaçları;

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلۡحَبُّ ذُو ٱلۡعَصۡفِ وَٱلرَّيۡحَانُ ١٢

Samanlı hububat, hoş kokulu nebatlar var.

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٣

O halde (ey cinler ve insanlar!) Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِن صَلۡصَٰلٖ كَٱلۡفَخَّارِ ١٤

O (Rahmân), insanı (onun aslı olan Adem’i) yanmış kerpiç gibi kuru bir çamurdan yarattı.

– Ali Fikri Yavuz

وَخَلَقَ ٱلۡجَآنَّ مِن مَّارِجٖ مِّن نَّارٖ ١٥

Cinlerin babasını da dumansız bir ateşten yarattı.

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٦

O halde (ey cinler ve insanlar), Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

رَبُّ ٱلۡمَشۡرِقَيۡنِ وَرَبُّ ٱلۡمَغۡرِبَيۡنِ ١٧

O (Rahmân), hem (güneşin yaz ve kış) iki doğuş yerinin, hem iki batış yerinin, (bütün cihetlerin hâkimi ve) Rabbidir.

– Ali Fikri Yavuz

فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ١٨

O halde (ey cinler ve insanlar), Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr?

– Ali Fikri Yavuz

مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ يَلۡتَقِيَانِ ١٩

(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiş, birbirlerine kavuşuyorlar.

– Ali Fikri Yavuz

بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٞ لَّا يَبۡغِيَانِ ٢٠

(Fakat) birbirlerine karışmağa engel (Allah tarafından) bir perde var.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00