071 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

ثُمَّ إِنِّي دَعَوۡتُهُمۡ جِهَارٗا ٨

Sonra ben, onları aşikâre olarak (tevbeye) çağırdım.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ إِنِّيٓ أَعۡلَنتُ لَهُمۡ وَأَسۡرَرۡتُ لَهُمۡ إِسۡرَارٗا ٩

Sonra, hem ilân ederek onlara söyledim, hem gizliden gizliye söyledim onlara...

– Ali Fikri Yavuz

فَقُلۡتُ ٱسۡتَغۡفِرُواْ رَبَّكُمۡ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارٗا ١٠

Dedim ki: Gelin, Rabbinizin mağfiretini isteyin; çünkü O, Gaffâr’dır= mağfireti çok boldur.

– Ali Fikri Yavuz

يُرۡسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيۡكُم مِّدۡرَارٗا ١١

(Rabbinizin mağfiretini dilediğiniz takdirde, Allah) üzerine bol bol yağmur salıverir.

– Ali Fikri Yavuz

وَيُمۡدِدۡكُم بِأَمۡوَٰلٖ وَبَنِينَ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ جَنَّٰتٖ وَيَجۡعَل لَّكُمۡ أَنۡهَٰرٗا ١٢

Hem mallarınızı, hem de oğullarınızı çoğaltır ve size bahçeler yaratır, size ırmaklar akıtır.

– Ali Fikri Yavuz

مَّا لَكُمۡ لَا تَرۡجُونَ لِلَّهِ وَقَارٗا ١٣

Neyse siz, Allah’dan korkmazsınız, (O’nun azametini tanımazsınız?)

– Ali Fikri Yavuz

وَقَدۡ خَلَقَكُمۡ أَطۡوَارًا ١٤

Halbuki O, sizi, türlü türlü hallerle yaratmıştır.

– Ali Fikri Yavuz

أَلَمۡ تَرَوۡاْ كَيۡفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖ طِبَاقٗا ١٥

Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yaratmış?

– Ali Fikri Yavuz

وَجَعَلَ ٱلۡقَمَرَ فِيهِنَّ نُورٗا وَجَعَلَ ٱلشَّمۡسَ سِرَاجٗا ١٦

Ay’ı içlerinde bir nur kıldı, güneşi de kıldı bir kandil...

– Ali Fikri Yavuz

وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ نَبَاتٗا ١٧

Allah sizi (babanız Âdem’i) arzdan yaratıp meydana çıkardı.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ يُعِيدُكُمۡ فِيهَا وَيُخۡرِجُكُمۡ إِخۡرَاجٗا ١٨

Sonra sizi oraya döndürecek ve sizi bir daha çıkışla (kabirden) çıkaracak.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu