بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

۞ إِنَّآ أَوۡحَيۡنَآ إِلَيۡكَ كَمَآ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ نُوحٖ وَٱلنَّبِيِّـۧنَ مِنۢ بَعۡدِهِۦۚ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَعِيسَىٰ وَأَيُّوبَ وَيُونُسَ وَهَٰرُونَ وَسُلَيۡمَٰنَۚ وَءَاتَيۡنَا دَاوُۥدَ زَبُورٗا ١٦٣

Filhakika biz sana (ya Muhammed) öyle vahiy indirdik ki Nuha ve ondan sonra gelen bütün peygambere vahy ettiğimiz gibi: hem İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Ya'kub’a, Esbat’a, İsâ’ya, Eyyub’a, Yunüs’e, Harun’a. Süleyman’a vahy ettiğimiz hem Dâvûda Zeburu verdiğimiz gibi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu