073 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

رَّبُّ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذۡهُ وَكِيلٗا ٩

O, doğunun da, batının da Rabbidir; O’ndan başka hiçbir ilâh yoktur. O halde yalnız O’nu kendine vekîl edin;

– Ali Fikri Yavuz

وَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهۡجُرۡهُمۡ هَجۡرٗا جَمِيلٗا ١٠

Ve inkârcıların diyeceklerine, (sana iftira ve yalanlarına) sabırlı ol ve onları güzel bir şekilde terk edip ayrıl.

– Ali Fikri Yavuz

وَذَرۡنِي وَٱلۡمُكَذِّبِينَ أُوْلِي ٱلنَّعۡمَةِ وَمَهِّلۡهُمۡ قَلِيلًا ١١

(Ey Rasûlüm, seni) inkâr eden o refah sahiblerini bana bırak ve onlara biraz mühlet ver; (yakında Bedir savaşında ve kıyamette onların cezasını vereceğim).

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ لَدَيۡنَآ أَنكَالٗا وَجَحِيمٗا ١٢

Zira (ahirette kâfirler için) bizim yanımızda bukağılar ve (içine) girecekleri bir ateş var.

– Ali Fikri Yavuz

وَطَعَامٗا ذَا غُصَّةٖ وَعَذَابًا أَلِيمٗا ١٣

Bir de boğaza takılıp kalan bir yiyecek var. Ayrıca acıklı bir azap da var.

– Ali Fikri Yavuz

يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلۡأَرۡضُ وَٱلۡجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلۡجِبَالُ كَثِيبٗا مَّهِيلًا ١٤

O gün arz ve dağlar sarsılacak, bütün dağlar erimiş bir kum yığını olacaktır.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡكُمۡ رَسُولٗا شَٰهِدًا عَلَيۡكُمۡ كَمَآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ رَسُولٗا ١٥

Gerçekten biz, (Ey Mekke halkı) Firavun’a bir peygamber gönderdiğimiz gibi, size de (kıyamet günü) şahidlik edecek bir peygamber gönderdik; (iman edib etmediğinizi ifade edecektir).

– Ali Fikri Yavuz

فَعَصَىٰ فِرۡعَوۡنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذۡنَٰهُ أَخۡذٗا وَبِيلٗا ١٦

Öyle ki, Firavun o peygambere isyan etti, biz de onu şiddetli bir azabla yakalayıverdik.

– Ali Fikri Yavuz

فَكَيۡفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرۡتُمۡ يَوۡمٗا يَجۡعَلُ ٱلۡوِلۡدَٰنَ شِيبًا ١٧

O halde, küfre varırsanız, çocukları ak saçlılar haline çevirecek bir günün (kıyametin) azabından kendinizi nasıl koruyacaksınız?

– Ali Fikri Yavuz

ٱلسَّمَآءُ مُنفَطِرُۢ بِهِۦۚ كَانَ وَعۡدُهُۥ مَفۡعُولًا ١٨

O günün şiddetinden gök yarılmış ve Allah’ın vaadi tahakkuk etmiştir.

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّ هَٰذِهِۦ تَذۡكِرَةٞۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلًا ١٩

İşte, bu âyetler, bir öğüddür; artık istiyen (iman eder, öğüd alır da) Allah’ına giden bir yol tutar.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu