083 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَوۡمَ يَقُومُ ٱلنَّاسُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٦

Âlemlerin Rabbi için nâsın kıyam edeceği günde.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٖ ٧

(7-8) Hayır hayır. Şüphe yok ki, facirlerin yazısı elbetteki Siccîn'dedir. Siccîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi?

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سِجِّينٞ ٨

(7-8) Hayır hayır. Şüphe yok ki, facirlerin yazısı elbetteki Siccîn'dedir. Siccîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi?

– Ömer Nasuhi Bilmen

كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ ٩

(O) Bir yazılmış kitaptır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَيۡلٞ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُكَذِّبِينَ ١٠

Yalanlayanların o gün vay hallerine.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ ١١

O kimseler ki, ceza gününü tekzîp ediverirler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَا يُكَذِّبُ بِهِۦٓ إِلَّا كُلُّ مُعۡتَدٍ أَثِيمٍ ١٢

Halbuki O'nu, haddi aşan, günahkâr olan her bir kimseden başkası tekzîp etmez.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّاۖ بَلۡۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ١٤

Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّآ إِنَّهُمۡ عَن رَّبِّهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّمَحۡجُوبُونَ ١٥

Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ إِنَّهُمۡ لَصَالُواْ ٱلۡجَحِيمِ ١٦

Sonra muhakkak ki, onlar, o alevli cehenneme gireceklerdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu