083 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ ٣١

Evlerine (ailelerine) döndükleri zaman, zevk duyarak dönüyorlardı.

– Ali Fikri Yavuz

وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ ٣٢

Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَآ أُرۡسِلُواْ عَلَيۡهِمۡ حَٰفِظِينَ ٣٣

Halbuki, üzerlerine gözcü gönderilmemişlerdi.

– Ali Fikri Yavuz

فَٱلۡيَوۡمَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنَ ٱلۡكُفَّارِ يَضۡحَكُونَ ٣٤

İşte bugün (ahirette), müminler de kâfirlere gülecekler,

– Ali Fikri Yavuz

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٣٥

Koltuklar üzerinde bakarlarken...

– Ali Fikri Yavuz

هَلۡ ثُوِّبَ ٱلۡكُفَّارُ مَا كَانُواْ يَفۡعَلُونَ ٣٦

Nasıl, kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı?

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu