083 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ ٢٢

(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٢٣

(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِهِمۡ نَضۡرَةَ ٱلنَّعِيمِ ٢٤

Onların yüzlerinde o nîmetin güzelliğini görüp anlarsın.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يُسۡقَوۡنَ مِن رَّحِيقٖ مَّخۡتُومٍ ٢٥

(25-26) Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

خِتَٰمُهُۥ مِسۡكٞۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلۡيَتَنَافَسِ ٱلۡمُتَنَٰفِسُونَ ٢٦

(25-26) Onlar, mühürlü, halis bir şerbetten içirileceklerdir. Onun nihâyeti misktir, artık ziyâde rağbet gösterenler, bunun hakkında rağbet göstersinler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسۡنِيمٍ ٢٧

(27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢٨

(27-28) Ve onun mizacı tesnîmdendir. (O) Bir kaynaktır ki ondan ancak mukarrep olanlar içerler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْ كَانُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يَضۡحَكُونَ ٢٩

Muhakkak o kimseler ki günah işlemişlerdi, imân etmiş olanlara gülerlerdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمۡ يَتَغَامَزُونَ ٣٠

Ve onların yanlarından geçer oldukları zaman, birbirlerine karşı göz işareti yaparlardı.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ ٣١

Ve kendi tâifeleri yanlarına döndükleri zaman pürzevk bir halde dönerlerdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ ٣٢

Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu