083 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ ٢٢

Haberiniz olsun ki ebrâr muhakkak bir na‘îm içindedir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٢٣

Erîkeler üzerinde nezâret ederler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِهِمۡ نَضۡرَةَ ٱلنَّعِيمِ ٢٤

Yüzlerinde na‘îmin revnakını tanırsın.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يُسۡقَوۡنَ مِن رَّحِيقٖ مَّخۡتُومٍ ٢٥

Onlara öyle bir rahîktan sunulur ki mahtum

– Elmalılı Hamdi Yazır

خِتَٰمُهُۥ مِسۡكٞۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلۡيَتَنَافَسِ ٱلۡمُتَنَٰفِسُونَ ٢٦

hitâmı misk, işte ona imrensin artık imrenenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمِزَاجُهُۥ مِن تَسۡنِيمٍ ٢٧

Hem mizâcı tesnîmden

– Elmalılı Hamdi Yazır

عَيۡنٗا يَشۡرَبُ بِهَا ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢٨

bir çeşme ki mukarrebîn onunla içerler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْ كَانُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يَضۡحَكُونَ ٢٩

Evet, o cürüm işleyenler iman edenlere gülüyorlardı

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمۡ يَتَغَامَزُونَ ٣٠

ve onlara uğradıkları zaman birbirlerine göz kırpıyorlardı

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا ٱنقَلَبُوٓاْ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِمُ ٱنقَلَبُواْ فَكِهِينَ ٣١

ve evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِذَا رَأَوۡهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَضَآلُّونَ ٣٢

ve onları gördükleri vakit “ha, işte bunlar sapıklar!” diyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu