083 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٣

Ona karşı Bizim âyetlerimiz tilâvet olunduğu vakit, «Evvelkilerin efsaneleridir» demiştir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّاۖ بَلۡۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُواْ يَكۡسِبُونَ ١٤

Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّآ إِنَّهُمۡ عَن رَّبِّهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّمَحۡجُوبُونَ ١٥

Hayır. Şüphe yok ki, onlar, o gün Rabblerinden elbette hicapta kalmış kimselerdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ إِنَّهُمۡ لَصَالُواْ ٱلۡجَحِيمِ ١٦

Sonra muhakkak ki, onlar, o alevli cehenneme gireceklerdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ ١٧

Sonra denilir ki: «İşte bu, sizin kendisini yalanladığınız şeydir.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

كـَلَّآ إِنَّ كِتَٰبَ ٱلۡأَبۡرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ ١٨

Hakkâ ki sâlih kulların kitabı elbette ki İlliyîn'dedir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا عِلِّيُّونَ ١٩

(19-20) İlliyîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

كِتَٰبٞ مَّرۡقُومٞ ٢٠

(19-20) İlliyîn'in ne olduğunu sana ne şey bildirdi? O, yazılmış bir kitaptır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

يَشۡهَدُهُ ٱلۡمُقَرَّبُونَ ٢١

Onu mukarrep olanlar, müşahede eder görür.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٍ ٢٢

(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَلَى ٱلۡأَرَآئِكِ يَنظُرُونَ ٢٣

(22-23) Şüphe yok ki sâlih zâtlar, nîmet içindedirler. Tâhtlar üzerine nazar ederler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu