بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

سَيَهۡدِيهِمۡ وَيُصۡلِحُ بَالَهُمۡ ٥

İleride onları muratlarına erdirir, ruhlarını şad eder.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَيُدۡخِلُهُمُ ٱلۡجَنَّةَ عَرَّفَهَا لَهُمۡ ٦

Onları kendileri için güzel kokularla donattığı cennete koyar.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن تَنصُرُواْ ٱللَّهَ يَنصُرۡكُمۡ وَيُثَبِّتۡ أَقۡدَامَكُمۡ ٧

Ey iman edenler, eğer siz Allah'a yardım ederseniz O da size yardım eder ve ayaklarınızı kaydırmaz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَتَعۡسٗا لَّهُمۡ وَأَضَلَّ أَعۡمَٰلَهُمۡ ٨

İnkar edenler ise, yıkım onlara! Ne yapacaklarını şaşırtmaktadır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَرِهُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ فَأَحۡبَطَ أَعۡمَٰلَهُمۡ ٩

Öyle, çünkü onlar, Allah'ın indirdiğinden hoşlanmamışlardır. O da onların bütün amellerini boşa çıkarmaktadır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

۞ أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَيَنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۖ دَمَّرَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡۖ وَلِلۡكَٰفِرِينَ أَمۡثَٰلُهَا ١٠

Ya onlar yeryüzünde bir gezmediler mi? Baksalar ya, kendilerinden öncekilerin sonları ne olmuş? Allah yerle bir eylemiş onları, zaten o kafirlere de öylesi yaraşır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ مَوۡلَى ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَأَنَّ ٱلۡكَٰفِرِينَ لَا مَوۡلَىٰ لَهُمۡ ١١

Öyledir, çünkü Allah iman edenlerin yardımcısıdır, kafirler için ise yardımcı yoktur.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ ٱللَّهَ يُدۡخِلُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يَتَمَتَّعُونَ وَيَأۡكُلُونَ كَمَا تَأۡكُلُ ٱلۡأَنۡعَٰمُ وَٱلنَّارُ مَثۡوٗى لَّهُمۡ ١٢

Muhakkak ki Allah, iman edip iyi iyi işler yapanları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. İnkar edenler ise zevk etmeye bakarlar ve hayvanlar gibi yerler, içerler. Oysa onların ikametgahları ateştir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَكَأَيِّن مِّن قَرۡيَةٍ هِيَ أَشَدُّ قُوَّةٗ مِّن قَرۡيَتِكَ ٱلَّتِيٓ أَخۡرَجَتۡكَ أَهۡلَكۡنَٰهُمۡ فَلَا نَاصِرَ لَهُمۡ ١٣

Seni yurdundan çıkaran şehirden daha kuvvetli nice şehirler vardı ki, Biz onları helak ettik de onlara yardım eden yok.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّهِۦ كَمَن زُيِّنَ لَهُۥ سُوٓءُ عَمَلِهِۦ وَٱتَّبَعُوٓاْ أَهۡوَآءَهُم ١٤

Şimdi Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan kimse, o kötü işi kendisine süslü gösterilen ve heveslerinin ardına düşen kimselere benzer mi hiç?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَّثَلُ ٱلۡجَنَّةِ ٱلَّتِي وُعِدَ ٱلۡمُتَّقُونَۖ فِيهَآ أَنۡهَٰرٞ مِّن مَّآءٍ غَيۡرِ ءَاسِنٖ وَأَنۡهَٰرٞ مِّن لَّبَنٖ لَّمۡ يَتَغَيَّرۡ طَعۡمُهُۥ وَأَنۡهَٰرٞ مِّنۡ خَمۡرٖ لَّذَّةٖ لِّلشَّٰرِبِينَ وَأَنۡهَٰرٞ مِّنۡ عَسَلٖ مُّصَفّٗىۖ وَلَهُمۡ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَمَغۡفِرَةٞ مِّن رَّبِّهِمۡۖ كَمَنۡ هُوَ خَٰلِدٞ فِي ٱلنَّارِ وَسُقُواْ مَآءً حَمِيمٗا فَقَطَّعَ أَمۡعَآءَهُمۡ ١٥

Takva sahiplerine vadedilen cennetin durumu şudur: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve safi süzme baldan ırmaklar vardır. Aynca onlara her türlü meyve ve Rablerinden bir bağışlama vardır. Bunlar hiç o ateşte ebedi kalacak ve kaynar bir su içirilip de, barsaklarını parçalayacak kimselere benzer mi?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00