075 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

تَظُنُّ أَن يُفۡعَلَ بِهَا فَاقِرَةٞ ٢٥

(Böyle kararmış yüzler, başlarına gelecek felâketle) bel kemiklerinin kırılacağını anlar.

– Ali Fikri Yavuz

كـَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِيَ ٢٦

Hayır hayır, (dünya ahirete tercih edilemez). Can köprücük kemiklerine dayanınca,

– Ali Fikri Yavuz

وَقِيلَ مَنۡۜ رَاقٖ ٢٧

(Yanında bulunanlar tarafından) denilir ki: “- (Bunu) tedavi edecek bir doktor kim var?”

– Ali Fikri Yavuz

وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلۡفِرَاقُ ٢٨

(Ruhu köprücük kemiklerine dayanmış olan bu kimse, artık dünyadan) gerçek olarak kendisi için ayrılış olduğunu anlamıştır.

– Ali Fikri Yavuz

وَٱلۡتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ ٢٩

(Ölümün şiddetinden de) bacak bacağa dolanmıştır.

– Ali Fikri Yavuz

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمَسَاقُ ٣٠

O gün dönüş, Rabbinedir ancak...

– Ali Fikri Yavuz

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ ٣١

(O kâfir Ebu Cehil Kur’an’ı ve Peygamberi) tasdik etmedi, namaz da kılmadı.

– Ali Fikri Yavuz

وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ٣٢

Ancak yalan söyledi ve (itaat etmekten) yüz çevirdi.

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ ٣٣

Sonra da böbürlene böbürlene (dünyada) ehline gitti.

– Ali Fikri Yavuz

أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰ ٣٤

Azab olsun sana, (Ey Ebu Cehil), azab gerek!...

– Ali Fikri Yavuz

ثُمَّ أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰٓ ٣٥

Sonra yine azab olsun sana, azab gerek!

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu