بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَإِذْ قُلْنَا لِلْمَلَٰٓئِكَةِ ٱسْجُدُواْ لِءَادَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبْلِيسَ كَانَ مِنَ ٱلْجِنِّ فَفَسَقَ عَنْ أَمْرِ رَبِّهِۦٓۗ أَفَتَتَّخِذُونَهُۥ وَذُرِّيَّتَهُۥٓ أَوْلِيَآءَ مِن دُونِى وَهُمْ لَكُمْ عَدُوٌّۢۚ بِئْسَ لِلظَّٰلِمِينَ بَدَلًا ﴿٥٠

Hani biz meleklere: «Âdem için secde edin» demişdik de İblîsden başkası hemen secde etmişlerdi. O ise, cinden olduğu için, Rabbinin emrinden dışarı çıkmışdı. Şimdi siz beni bırakıb da onu ve onun neslini (avenesini), hepsi sizin düşmanınız olduğu halde, dostlar edinir misiniz? Zaalimler için ne kötü trampadır (bu)!

— Hasan Basri Çantay

AYARLAR