054 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَكُفَّارُكُمۡ خَيۡرٞ مِّنۡ أُوْلَٰٓئِكُمۡ أَمۡ لَكُم بَرَآءَةٞ فِي ٱلزُّبُرِ ٤٣

Sizin kafirleriniz onlardan hayırlı mı? Yoksa (önceki) kitaplarda sizin için bir beraat (kararı) mı var?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَمۡ يَقُولُونَ نَحۡنُ جَمِيعٞ مُّنتَصِرٞ ٤٤

Yoksa: «Biz yardımlaşan bir topluluğuz.» mu diyorlar?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

سَيُهۡزَمُ ٱلۡجَمۡعُ وَيُوَلُّونَ ٱلدُّبُرَ ٤٥

Her halde o topluluk bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

بَلِ ٱلسَّاعَةُ مَوۡعِدُهُمۡ وَٱلسَّاعَةُ أَدۡهَىٰ وَأَمَرُّ ٤٦

Daha doğrusu onların asıl buluşma zamanları kıyamettir. Kıyamet ise daha acı ve daha bela ve beterdir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ ٱلۡمُجۡرِمِينَ فِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٖ ٤٧

Muhakkak ki, suçlular şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَوۡمَ يُسۡحَبُونَ فِي ٱلنَّارِ عَلَىٰ وُجُوهِهِمۡ ذُوقُواْ مَسَّ سَقَرَ ٤٨

O gün yüz üstü ateşe sürüklenecekler! «Tadın neymiş cehennemin dokunuşu!» diye.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّا كُلَّ شَيۡءٍ خَلَقۡنَٰهُ بِقَدَرٖ ٤٩

Haberiniz olsun ki, Biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَآ أَمۡرُنَآ إِلَّا وَٰحِدَةٞ كَلَمۡحِۭ بِٱلۡبَصَرِ ٥٠

Emrimiz (işimiz, buyrultumuz) yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَقَدۡ أَهۡلَكۡنَآ أَشۡيَاعَكُمۡ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ ٥١

Andolsun ki, emsalinizi hep helak ettik, fakat hani düşünen?

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَكُلُّ شَيۡءٖ فَعَلُوهُ فِي ٱلزُّبُرِ ٥٢

Bununla beraber işledikleri herşey defterlerdedir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَكُلُّ صَغِيرٖ وَكَبِيرٖ مُّسۡتَطَرٌ ٥٣

Küçük, büyük hepsi satıra geçmiştir!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu