068 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَن كَانَ ذَا مَالٖ وَبَنِينَ ١٤

Mal sahibi olmuş ve oğulları var diye.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِ ءَايَٰتُنَا قَالَ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٥

Karşısında âyetlerimiz okunurken “eskilerin masalları” dedi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

سَنَسِمُهُۥ عَلَى ٱلۡخُرۡطُومِ ١٦

Haberiniz olsun ki Biz onlara belâ vermişizdir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا بَلَوۡنَٰهُمۡ كَمَا بَلَوۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡجَنَّةِ إِذۡ أَقۡسَمُواْ لَيَصۡرِمُنَّهَا مُصۡبِحِينَ ١٧

O bağ sâhiplerini belâlandırdığımız gibi; o sıra ki yemin etmişlerdi, sabah olunca onu mutlaka devşireceklerdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا يَسۡتَثۡنُونَ ١٨

Bir istisnâ da yapmıyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَطَافَ عَلَيۡهَا طَآئِفٞ مِّن رَّبِّكَ وَهُمۡ نَآئِمُونَ ١٩

Derken ona Rabbinden bir dolaşan dolaşıvermişti, onlar uyuyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَصۡبَحَتۡ كَٱلصَّرِيمِ ٢٠

Sabaha kadar o bağ sırıma dönüvermişti.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَتَنَادَوۡاْ مُصۡبِحِينَ ٢١

Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler:

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَنِ ٱغۡدُواْ عَلَىٰ حَرۡثِكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰرِمِينَ ٢٢

“Haydin kesecekseniz harsinize (kültürünüze) erkence koşun” dediler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱنطَلَقُواْ وَهُمۡ يَتَخَٰفَتُونَ ٢٣

Hemen fırladılar, şöyle mızırdaşıyorlardı:

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَن لَّا يَدۡخُلَنَّهَا ٱلۡيَوۡمَ عَلَيۡكُم مِّسۡكِينٞ ٢٤

“Sakın bugün aranıza bir miskin sokulmasın” diyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu