بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَأَلۡقَتۡ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتۡ ٤
Ve içinde ne var ise atıp boşaldığı zaman.
وَأَذِنَتۡ لِرَبِّهَا وَحُقَّتۡ ٥
Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman.
يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدۡحٗا فَمُلَٰقِيهِ ٦
Ey insan muhakkak ki sen Rabbine doğru bir çalışmakla çalışıcısın, artık O'na kavuşacaksındır.
فَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ ٧
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
فَسَوۡفَ يُحَاسَبُ حِسَابٗا يَسِيرٗا ٨
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورٗا ٩
(7-9) İmdi kimin kitabı sağ eline verilmiş olursa. Artık bir kolay hesap ile muhasebe edilmiş olur. Ve ehline sevinçli olarak dönmüş bulunur.
وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهۡرِهِۦ ١٠
(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
فَسَوۡفَ يَدۡعُواْ ثُبُورٗا ١١
(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
وَيَصۡلَىٰ سَعِيرًا ١٢
(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.
إِنَّهُۥ كَانَ فِيٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورًا ١٣
Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi.
إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ١٤
Muhakkak, o sanmıştı ki elbette dönmeyecektir.