084 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَسَوۡفَ يَدۡعُواْ ثُبُورٗا ١١

(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَيَصۡلَىٰ سَعِيرًا ١٢

(10-12) Fakat kime ki, kitabı arkası tarafından verilmiş olur. Derhal bir helâkı çağırır. Ve bir alevli ateşe yaslanacaktır.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّهُۥ كَانَ فِيٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورًا ١٣

Şüphe yok ki o, ehli arasında sevinçli bir halde idi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ ١٤

Muhakkak, o sanmıştı ki elbette dönmeyecektir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

بَلَىٰٓۚ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرٗا ١٥

Hayır. Şüphe yok ki, Rabbi onu görür olmuştur.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلشَّفَقِ ١٦

Artık kasem ederim şafaka.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلَّيۡلِ وَمَا وَسَقَ ١٧

Ve geceye ve topladığı şeye,

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَٱلۡقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ ١٨

Ve toplandığı vakit kamere,

– Ömer Nasuhi Bilmen

لَتَرۡكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٖ ١٩

Elbette ki halden hale mülâki olacaksınız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَمَا لَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ ٢٠

(20-21) Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? Ve onlara karşı Kur'an okunduğu vakit secde etmezler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَإِذَا قُرِئَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقُرۡءَانُ لَا يَسۡجُدُونَۤ۩ ٢١

(20-21) Artık onlar için ne var ki, imân etmiyorlar? Ve onlara karşı Kur'an okunduğu vakit secde etmezler.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu