بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ ١٠
(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.
كِرَامٗا كَٰتِبِينَ ١١
(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.
يَعۡلَمُونَ مَا تَفۡعَلُونَ ١٢
(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٖ ١٣
Şüphe yok ki, muttakî zâtlar, hoş nîmetler içindedirler.
وَإِنَّ ٱلۡفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٖ ١٤
(14-16) Ve muhakkak ki, facirler de yakıcı ateş içindedirler. Ceza günü oraya yaslanacaklardır. Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler.
يَصۡلَوۡنَهَا يَوۡمَ ٱلدِّينِ ١٥
(14-16) Ve muhakkak ki, facirler de yakıcı ateş içindedirler. Ceza günü oraya yaslanacaklardır. Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler.
وَمَا هُمۡ عَنۡهَا بِغَآئِبِينَ ١٦
(14-16) Ve muhakkak ki, facirler de yakıcı ateş içindedirler. Ceza günü oraya yaslanacaklardır. Ve onlar, ondan gaip olanlar değildirler.
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ ١٧
Ceza gününün ne olduğunu sana ne şey bildirdi?
ثُمَّ مَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ ١٨
Sonra ceza gününün ne olduğunu sana ne şey öğretmiş oldu?
يَوۡمَ لَا تَمۡلِكُ نَفۡسٞ لِّنَفۡسٖ شَيۡـٔٗاۖ وَٱلۡأَمۡرُ يَوۡمَئِذٖ لِّلَّهِ ١٩
O günde hiçbir şahıs, bir şahıs için bir şeye malik olamaz. O günde emir, ancak Allah'a mahsustur.