بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
۞ وَإِلَىٰ مَدۡيَنَ أَخَاهُمۡ شُعَيۡبٗاۚ قَالَ يَٰقَوۡمِ ٱعۡبُدُواْ ٱللَّهَ مَا لَكُم مِّنۡ إِلَٰهٍ غَيۡرُهُۥۖ وَلَا تَنقُصُواْ ٱلۡمِكۡيَالَ وَٱلۡمِيزَانَۖ إِنِّيٓ أَرَىٰكُم بِخَيۡرٖ وَإِنِّيٓ أَخَافُ عَلَيۡكُمۡ عَذَابَ يَوۡمٖ مُّحِيطٖ ٨٤
Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik, dedi: ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin ondan başka bir ilâhınız daha yok, hem ölçeği, teraziyi eksik tutmayın, ben sizi bir hayr içinde görüyorum ve ben size muhıt bir günün azâbından korkuyorum.
Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı. Dedi ki: Ey kavmim; Allah'a kulluk edin, O'ndan başka ilahınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi, iyi bir halde, refah içinde görüyorum. Ve sizi azabla kuşatacak bir günden korkuyorum.
Medyen halkına da kardeşleri Şu’ayb’ı peygamber gönderdik. O, şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Ben sizi bolluk içinde görüyorum. Ben sizin adınıza kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.”
Medyen'e de biraderleri Şuaybı (gönderdik). Dedi ki: «Ey kavmim, Allaha kulluk edin. Sizin ondan başka hiç bir Tanrınız yokdur. Ölçeği, tartıya eksik tutmayın. Ben sizi hakıykat bir ni'met (ve refah) içinde görüyorum. Şübhesiz ki ben bir gün (hepinizi) çepçevre kuşatıcı bir azâbdan korkmakdayım».
Medyenoğulları'na da kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb dedi ki; «Ey soydaşlarım, sadece Allah'a kulluk sununuz, O'ndan başka ilahınız yoktur. Birşey ölçer ya da tartarken eksik ölçüp tartmayınız. Bolluk içinde olduğunuzu görüyorum, ama sizin hesabınıza kıyamet gününün geniş kapsamlı azabından korkuyorum.»