بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَأَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ طَرَفَيِ ٱلنَّهَارِ وَزُلَفٗا مِّنَ ٱلَّيۡلِۚ إِنَّ ٱلۡحَسَنَٰتِ يُذۡهِبۡنَ ٱلسَّيِّـَٔاتِۚ ذَٰلِكَ ذِكۡرَىٰ لِلذَّٰكِرِينَ ١١٤

Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl! Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, algılaması olanlara bir öğüttür.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱصۡبِرۡ فَإِنَّ ٱللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجۡرَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ ١١٥

Ve sabret, çünkü Allah iyi davrananların mükafatını ziyan etmez.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَلَوۡلَا كَانَ مِنَ ٱلۡقُرُونِ مِن قَبۡلِكُمۡ أُوْلُواْ بَقِيَّةٖ يَنۡهَوۡنَ عَنِ ٱلۡفَسَادِ فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا قَلِيلٗا مِّمَّنۡ أَنجَيۡنَا مِنۡهُمۡۗ وَٱتَّبَعَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مَآ أُتۡرِفُواْ فِيهِ وَكَانُواْ مُجۡرِمِينَ ١١٦

Şimdi sizden önceki devirlerden yeryüzünde bozgunculuğu yasaklayan faziletli kimseler bulunmalıydı. Ancak onlardan, yalnızca kurtardığımız pek az kimselerden başka yok. Zulmedenler ise kendisi ile şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve hep suçlu oldular.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا كَانَ رَبُّكَ لِيُهۡلِكَ ٱلۡقُرَىٰ بِظُلۡمٖ وَأَهۡلُهَا مُصۡلِحُونَ ١١٧

Rabbin ahalisi iyi gidişatlı olan o memleketleri haksızlık yapacak helak edecek değildi ya!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَوۡ شَآءَ رَبُّكَ لَجَعَلَ ٱلنَّاسَ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗۖ وَلَا يَزَالُونَ مُخۡتَلِفِينَ ١١٨

Rabbin dileseydi, kesinlikle bütün insanları bir tek ümmet yapardı. Oysa ihtilaf edip duracaklardır.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِلَّا مَن رَّحِمَ رَبُّكَۚ وَلِذَٰلِكَ خَلَقَهُمۡۗ وَتَمَّتۡ كَلِمَةُ رَبِّكَ لَأَمۡلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ ٱلۡجِنَّةِ وَٱلنَّاسِ أَجۡمَعِينَ ١١٩

Ancak Rabbinin rahmeti ile bağışladığı kimseler başka. Zaten onları bunun için yarattı ve Rabbinin: «Andolsun ki, cehennemi tamamen cinlerden ve insanlardan dolduracağım!» sözü tamamen yerine geldi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَكُلّٗا نَّقُصُّ عَلَيۡكَ مِنۡ أَنۢبَآءِ ٱلرُّسُلِ مَا نُثَبِّتُ بِهِۦ فُؤَادَكَۚ وَجَآءَكَ فِي هَٰذِهِ ٱلۡحَقُّ وَمَوۡعِظَةٞ وَذِكۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ ١٢٠

Peygamberlerin haberlerinden kalbini kuvvetlendireceğimiz her türlüsünü sana anlatıyoruz. Bu surede de sana gerçek, mü'minlere bir öğüt ve uyarı geldi.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَقُل لِّلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ ٱعۡمَلُواْ عَلَىٰ مَكَانَتِكُمۡ إِنَّا عَٰمِلُونَ ١٢١

İman etmeyenlere de ki: «Siz yerinizde sayarak, yapacağınızı yapın! Mutlaka biz de çalışıyoruz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَٱنتَظِرُوٓاْ إِنَّا مُنتَظِرُونَ ١٢٢

Bekleyin! Her halde biz de bekliyoruz.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلِلَّهِ غَيۡبُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَإِلَيۡهِ يُرۡجَعُ ٱلۡأَمۡرُ كُلُّهُۥ فَٱعۡبُدۡهُ وَتَوَكَّلۡ عَلَيۡهِۚ وَمَا رَبُّكَ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ ١٢٣

Bununla beraber göklerin ve yerin sırrını Allah bilir. Bütün işler O'na döndürülür; yalnız O'na ibadet et ve O'na dayan! Rabbin yaptığınızdan ve yapacağınızdan habersiz değildir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00