بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

الٓرۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ وَقُرۡءَانٖ مُّبِينٖ ١

Elif, Lam, Ra. Bunlar işte sana Kitabın ve gerçekleri açıklayan bir Kur'an'ın ayetleridir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

رُّبَمَا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوۡ كَانُواْ مُسۡلِمِينَ ٢

Bir zaman gelecek, küfredenler, müslüman olsaydılar diye arzu çekecekler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

ذَرۡهُمۡ يَأۡكُلُواْ وَيَتَمَتَّعُواْ وَيُلۡهِهِمُ ٱلۡأَمَلُۖ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ ٣

Bırak onları, yesinler, içsinler, keyif sürsünler ve emel kendilerini oyalasın; sonra bilecekler!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَآ أَهۡلَكۡنَا مِن قَرۡيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٞ مَّعۡلُومٞ ٤

Biz, hiçbir memleketi herhalde bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَّا تَسۡبِقُ مِنۡ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسۡتَـٔۡخِرُونَ ٥

Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَقَالُواْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِي نُزِّلَ عَلَيۡهِ ٱلذِّكۡرُ إِنَّكَ لَمَجۡنُونٞ ٦

Bir de Onlar: «Ey kendisine kitap indirilmiş olan, sen mutlaka delisin!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

لَّوۡمَا تَأۡتِينَا بِٱلۡمَلَٰٓئِكَةِ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ ٧

Eğer doğru söyleyenlerden isen, getirsene o melekleri bize!» dediler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَا نُنَزِّلُ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةَ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَمَا كَانُوٓاْ إِذٗا مُّنظَرِينَ ٨

Biz, o melekleri ancak hak ile indiririz ve o zaman, onlara göz açtırılmaz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّا نَحۡنُ نَزَّلۡنَا ٱلذِّكۡرَ وَإِنَّا لَهُۥ لَحَٰفِظُونَ ٩

Şüphe yok ki, o Kur'an'ı Biz indirdik. Biz; her halde onu muhafaza da edeceğiz!

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ فِي شِيَعِ ٱلۡأَوَّلِينَ ١٠

Yüceliğime andolsun ki, senden önce, geçmiş topluluklar içinden de peygamberler gönderdik.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu


00:00
00:00