015 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَٰكَ سَبۡعٗا مِّنَ ٱلۡمَثَانِي وَٱلۡقُرۡءَانَ ٱلۡعَظِيمَ ٨٧

Zâtı akdesime kasem olsun ki, sana tekrarlanan yediyi (Fatiha sûresini) ve büyük Kur'an'ı verdik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

لَا تَمُدَّنَّ عَيۡنَيۡكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعۡنَا بِهِۦٓ أَزۡوَٰجٗا مِّنۡهُمۡ وَلَا تَحۡزَنۡ عَلَيۡهِمۡ وَٱخۡفِضۡ جَنَاحَكَ لِلۡمُؤۡمِنِينَ ٨٨

Sakın onlardan bazı sınıfları faidelendirmiş olduğumuz şeylere iki gözünü uzatma ve onlara karşı mahzun olma ve mü'minler için kanatlarını indir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَقُلۡ إِنِّيٓ أَنَا ٱلنَّذِيرُ ٱلۡمُبِينُ ٨٩

Ve de ki: «Ben, şüphesiz ben (sizi azab-ı ilâhî ile) apaçık korkutucuyum.»

– Ömer Nasuhi Bilmen

كَمَآ أَنزَلۡنَا عَلَى ٱلۡمُقۡتَسِمِينَ ٩٠

Nitekim (o azabı,) taksimcilerin üzerlerine indirmiştik.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِينَ جَعَلُواْ ٱلۡقُرۡءَانَ عِضِينَ ٩١

O kimseler (in üzerine ki, Kur'an'ı) taksime uğratmak istemişlerdi.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَوَرَبِّكَ لَنَسۡـَٔلَنَّهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٩٢

İmdi Rabbine andolsun ki, elbette onlara, hepsine soracağız.

– Ömer Nasuhi Bilmen

عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ ٩٣

Bütün yapar olduklarından.

– Ömer Nasuhi Bilmen

فَٱصۡدَعۡ بِمَا تُؤۡمَرُ وَأَعۡرِضۡ عَنِ ٱلۡمُشۡرِكِينَ ٩٤

Artık sen emir olunduğun şeyi izhar et ve müşrik olanlara aldırış etme.

– Ömer Nasuhi Bilmen

إِنَّا كَفَيۡنَٰكَ ٱلۡمُسۡتَهۡزِءِينَ ٩٥

Şüphe yok ki, Biz o müstehzîlere karşı sana yeteriz.

– Ömer Nasuhi Bilmen

ٱلَّذِينَ يَجۡعَلُونَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَۚ فَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ ٩٦

Onlar ki, Allah Teâlâ ile beraber başka tanrı edinirler. Artık yakında bileceklerdir.

– Ömer Nasuhi Bilmen

وَلَقَدۡ نَعۡلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدۡرُكَ بِمَا يَقُولُونَ ٩٧

Andolsun ki, biliyoruz, söyledikleri şeyden dolayı senin göğsün muhakkak ki, darlaşıyor.

– Ömer Nasuhi Bilmen

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu