069 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ ٣٥

Bugün de ona, burada (yardım edecek) bir yakın yok;

– Ali Fikri Yavuz

وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنۡ غِسۡلِينٖ ٣٦

Cehennemliklerin irininden başka bir yiyecek de yok...

– Ali Fikri Yavuz

لَّا يَأۡكُلُهُۥٓ إِلَّا ٱلۡخَٰطِـُٔونَ ٣٧

Onu, ancak kâfirler yer.

– Ali Fikri Yavuz

فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَا تُبۡصِرُونَ ٣٨

Artık kasem ederim, gördüklerinize;

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا لَا تُبۡصِرُونَ ٣٩

Ve görmediklerinize...

– Ali Fikri Yavuz

إِنَّهُۥ لَقَوۡلُ رَسُولٖ كَرِيمٖ ٤٠

Şüphesiz o Kur’an, kerîm bir peygamberin (Allah’dan) getirdiği sözdür.

– Ali Fikri Yavuz

وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَاعِرٖۚ قَلِيلٗا مَّا تُؤۡمِنُونَ ٤١

O, bir şair sözü değildir. Siz, pek az inanıp tasdik ediyorsunuz.

– Ali Fikri Yavuz

وَلَا بِقَوۡلِ كَاهِنٖۚ قَلِيلٗا مَّا تَذَكَّرُونَ ٤٢

Bir kâhin sözü de değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz.

– Ali Fikri Yavuz

تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٣

O, âlemlerin Rabbinden indirilmedir.

– Ali Fikri Yavuz

وَلَوۡ تَقَوَّلَ عَلَيۡنَا بَعۡضَ ٱلۡأَقَاوِيلِ ٤٤

Eğer o Peygamber, bazı sözler uydurup bize isnad etmeğe kalkışsaydı,

– Ali Fikri Yavuz

لَأَخَذۡنَا مِنۡهُ بِٱلۡيَمِينِ ٤٥

Elbette biz O’nu kuvvetle yakalar ve O’ndan intikam alırdık.

– Ali Fikri Yavuz

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu