بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
وَلَا يَحُضُّ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ ٣٤
Ve fukarânın yiyeceğine hiç bakmıyordu.
Yoksulu doyurmaya önayak olmazdı.»
"Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyordu."
فَلَيۡسَ لَهُ ٱلۡيَوۡمَ هَٰهُنَا حَمِيمٞ ٣٥
Bugün de ona yok kanı sıcak bir hısım
Bugün onun için candan bir dost yoktur.
"Bu sebeple, bugün burada onun samimi bir dostu yoktur."
وَلَا طَعَامٌ إِلَّا مِنۡ غِسۡلِينٖ ٣٦
ne de bir taâm, bir “gıslîn”den başka.
İrinden başka yiyecek yoktur.
"Kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur."
لَّا يَأۡكُلُهُۥٓ إِلَّا ٱلۡخَٰطِـُٔونَ ٣٧
Ki onu kimse yemez hatâkâr cânîlerden başka.
Onu (bile bile) hata işleyenlerden başkası yemez.
"Onu günahkârlardan başkası yemez."
فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَا تُبۡصِرُونَ ٣٨
Artık yok, kasem ederim ki gördüklerinize
Yoo yemin ederim; gördüklerinize
Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur'an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah'dan alıp tebliğ ettiği) sözüdür.
وَمَا لَا تُبۡصِرُونَ ٣٩
ve görmediklerinize
Ve görmediklerinize ki,
Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur'an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah'dan alıp tebliğ ettiği) sözüdür.
إِنَّهُۥ لَقَوۡلُ رَسُولٖ كَرِيمٖ ٤٠
o hiç şüphesiz kerîm bir resûlün getirdiği sözdür.
O (Kur'an), elbette şerefli bir peygamberin sözüdür.
Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur'an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah'dan alıp tebliğ ettiği) sözüdür.
وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَاعِرٖۚ قَلِيلٗا مَّا تُؤۡمِنُونَ ٤١
Ve o bir şâir sözü değildir. Siz pek az inanıyorsunuz.
O, bir şairin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
O, bir şâirin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
وَلَا بِقَوۡلِ كَاهِنٖۚ قَلِيلٗا مَّا تَذَكَّرُونَ ٤٢
Bir kâhin sözü de değildir, siz pek az düşünüyorsunuz.
Bir kâhinin sözü de değildir. Ne kadar da az düşünüyorsunuz!
Bir kâhinin sözü de değildir. Ne de az düşünüyorsunuz!
تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ ٤٣
O Rabbü’l-âlemin’den bir tenzildir.
Kur'an alemlerin Rabbinden indirilmiştir.
O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.
وَلَوۡ تَقَوَّلَ عَلَيۡنَا بَعۡضَ ٱلۡأَقَاوِيلِ ٤٤
O Bize isnâden bazı laflar uydurmaya kalkışsaydı
Eğer Muhammed, bize karşı ona bazı sözler katmış olsaydı.
Eğer (Peygamber) bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı mutlaka onu kudretimizle yakalardık.