بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَفَلَمۡ يَسِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَتَكُونَ لَهُمۡ قُلُوبٞ يَعۡقِلُونَ بِهَآ أَوۡ ءَاذَانٞ يَسۡمَعُونَ بِهَاۖ فَإِنَّهَا لَا تَعۡمَى ٱلۡأَبۡصَٰرُ وَلَٰكِن تَعۡمَى ٱلۡقُلُوبُ ٱلَّتِي فِي ٱلصُّدُورِ ٤٦

(Hiç de) yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı ki (bari) bu sebeble düşünecek kalblere, bu suretle işidecek kulaklara mâlik olsunlar). Fakat hakıykat şudur ki (yalınız maaddî) gözler kör olmaz, fakat (asıl) sinelerin içindeki kalbler kör olur.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu