بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

ٱلَّذِينَ يَحْمِلُونَ ٱلْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُۥ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِهِۦ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذِينَ ءَامَنُواْ رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَىْءٍ رَّحْمَةً وَعِلْمًا فَٱغْفِرْ لِلَّذِينَ تَابُواْ وَٱتَّبَعُواْ سَبِيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ ٱلْجَحِيمِ ﴿٧

Arşı hâmil olanlar ve onun etrafındakiler Rab’lerinin hamdiyle tesbih ve ona iman ederler, ve iman etmişler için de şöyle bir mağrifet dilerler: Ya Rabbenâ rahmet ve ilim her şeye geniş, hemen mağrifet buyur onlara o tevbe edip yoluna uyanlara ve koru onları o cahîm azâbından.

— Elmalılı Hamdi Yazır

Arş'ı taşıyanlar ve çevresinde bulunanlar Rabblarını hamd ile tesbih ederler, O'na inanırlar ve mü'minlerin yarlığanmasını isterler: Rabbımız; ilim ve rahmetle her şeyi kuşattın. Tevbe edip Senin yoluna uyanları bağışla. Ve onları cehennem azabından koru.

— İbni Kesir

Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: “Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azâbından koru.”

— Diyanet İşleri

Arşı yüklenen, bir de onun etrafında bulunan (melekler) Rablerini hamd ile (tenzîh ve) tesbîh ederler. Ona îman ederler. Mü'minlerin de yarlığanmasını (şöylece) isterler: «Ey Rabbimiz, Senin rahmetin ve ilmin herşey'i kuşatmışdır. O halde tevbe edenleri, senin yoluna uyub gidenleri yarlığa, onları cehennem azabından koru».

— Hasan Basri Çantay

Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar, Rabb'lerini överek tesbih ederler, O'na inanırlar. Mü'minler için: «Rabbimiz! İlmin ve rahmetin her şeyi kapladı. Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla; onları cehennem azabından koru» diye bağışlama dilerler.

— Seyyid Kutub

AYARLAR