بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ
۞ وَقَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَرۡجُونَ لِقَآءَنَا لَوۡلَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ أَوۡ نَرَىٰ رَبَّنَاۗ لَقَدِ ٱسۡتَكۡبَرُواْ فِيٓ أَنفُسِهِمۡ وَعَتَوۡ عُتُوّٗا كَبِيرٗا ٢١
Bununla beraber likāmızı ümit etmeyenler dediler ki: “O melâike bizim üzerimize indirilse ya, yahut Rabbimizi görsek a”. Celâlime kasem ederim ki, doğrusu nefislerinde kendilerini büyüksündüler, büyük azgınlık ettiler.
Bizimle karşılaşacaklarını beklemeyenler «bize melekler gönderilmeli değil miydi, ya da doğrudan doğruya Rabb'imizi görmeli değil miydik» dediler. Onlar büyüklük kompleksine kapılarak azgınlıkta son derece ileri gitmişlerdir.
Bize kavuşacaklarını ummayanlar, "Bize melekler indirilseydi, yahut Rabbimizi görseydik ya!" dediler. Andolsun, onlar kendi benliklerinde büyüklük tasladılar ve büyük bir taşkınlık gösterdiler.