044 surah

بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَءَاتَيۡنَٰهُم مِّنَ ٱلۡأٓيَٰتِ مَا فِيهِ بَلَٰٓؤٞاْ مُّبِينٌ ٣٣

Ve onlara mucizelerden içinde apaçık bir imtihan bulunan nimetler vermiştik.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَيَقُولُونَ ٣٤

Fakat şu (beriki) kafirler diyorlar ki:

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنۡ هِيَ إِلَّا مَوۡتَتُنَا ٱلۡأُولَىٰ وَمَا نَحۡنُ بِمُنشَرِينَ ٣٥

«ilk ölümümüzden başka birşey yoktur. Biz yeniden diriltilecek değiliz.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

فَأۡتُواْ بِـَٔابَآئِنَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ ٣٦

Haydi getirin babalarımızı, doğru (söyleyen kimseler) iseniz.»

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

أَهُمۡ خَيۡرٌ أَمۡ قَوۡمُ تُبَّعٖ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ أَهۡلَكۡنَٰهُمۡۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ مُجۡرِمِينَ ٣٧

Onlar mı hayırlı, yoksa Tubba kavmi ve onlardan öncekiler mi? Onların hepsini helak ettik, çünkü suçlu idiler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

وَمَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا لَٰعِبِينَ ٣٨

Biz gökleri, yeri ve aralarındakileri oyunculukla yaratmadık.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

مَا خَلَقۡنَٰهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ ٣٩

ikisini de ancak hak ve hikmetle yarattık. Fakat pek çokları bilmezler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ مِيقَٰتُهُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٠

Haberiniz olsun ki, o ayırım günü hepinizin belirlenmiş vaktidir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

يَوۡمَ لَا يُغۡنِي مَوۡلًى عَن مَّوۡلٗى شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ ٤١

O gün yarın yara, dostun dosta hiçbir faydası olmaz ve bir taraftan yardım da görmezler.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ ٤٢

Ancak Allah'ın rahmetiyle yarlığadığı (merhamet ettiği) başka. Çünkü O, öyle güçlü, öyle merhametlidir.

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

إِنَّ شَجَرَتَ ٱلزَّقُّومِ ٤٣

şüphesiz zakkum ağacı,

– Elmalılı (Sadeleştirilmiş)

AYARLAR
Okuyucu

Yazı Boyutu